4 Temmuz günü öğle 13.00’da Yengeç’in ikinci dekanında bir YeniAy meydana geliyor. Türkiye’yi yakından ilgilendiren ve halkın yaşayışına değişim getiren bu enerji, etkin bir on beş günlük sürece girdiğimizin işaretçisi. Türkiye’yi 2018’de Dünya sahnesine çıkaracak olan dönüşümleri başlatan Yengeç YeniAy’ı, her birimizin yaşamında ülke gündemiyle ilgili konuların ön plana geçeceği bir süreçte olduğumuzu, halkı uyandıran, tepkisel karar ve konuşmaları tetikleyen olayları gösteriyor. Hatırlarsak Satürn ve Mars’ın kavuştuğu, geri hareketiyle vurgulayıp uzattığı eğitim, din ve uluslararası içerikli konuların ciddileşme süreci, ülkemizde taciz ve terör gibi olumsuz kullanımlarıyla dikkat çekmişti. Şimdi önce Mars’ın sonra da Satürn’ün direkte dönmesiyle geçtiğimiz tüm bu sürede demlenen ve içten içe kaynayan konuların tam gaz ileri gideceği sıcak bir iki ay var önümüzde.
Bu YeniAy’ın ülkemizin astrolojik profili üzerine oturması sebebiyle bu sefer toplumsal enerjileri öne alarak, bireysel yaşamlarımıza doğru inebiliriz. Çünkü gerçekten hepimiz ülkeyle yakından ilgileniyor ve gündemi nabzımızda hissediyor olacağız. Eşzamanlı olarak Amerika’yla ilgili ilişki ve haberler de ön sırada olacaktır. Bu enlem ve boylamların karmasını, DNA’sını taşıyan herkesin yaşamında önemli değişimlerin kararını aldığı ve uyandığı mertebeden bir Dünya kurarak yaşamına devam edeceğini, Matrix’de önemli dalgalanmalar olduğunu düşünebiliriz.
Öncelikle Yengeç’in ifade ettiği aile, vatan, aidiyet ve güvenlik temalarına yapılan vurgu, bu konularda kendimizi güvenceye almaya yönelik bir takım girişimleri destekler nitelikte. Hem uzun vadeli hem de kısa vadeli planlarımızda sevdiklerimizin ve aile hayallerimizin, kutsal olan değer ve bağlılıklarımızın güvende olduğundan emin olmak isteyeceğiz. Bu konularda alacağımız kararları uygulamaya yönelik yapacağımız girişimler için gökyüzü uygun bir zamanda olduğumuzu ve uzun vadeli düşünmemiz gerektiğini gösteriyor. Son derece duygusal ve sezgisel olacağımız bu günlerde krizlerden uzak durup, konsantrasyonumuzu ve rahatlığımızı korumamız, stres içine düşmeden tepki vermemiz ise Sevgi’nin gücünü Dünya’da gerçekleştirmenin biricik koşulu.
An haritasında yükselen Terazi, ilişkilerimiz vasıtasıyla geleceğe yönelik planlarımızı gerçekleştirmeye çalışacağımızı, denge ve adalet aradığımız günlerde olduğumuzu gösteriyor. Dolunaya doğru bu on beş günlük süreç, geleceğe yönelik hem maddi hem de duygusal planların ortaya büyüyeceğini ve üzerimize aldığımız konuları yaratmak için son derece güçlü yoğun tesirlerle hareket edeceğimizi gösteriyor. Adeta bu ülke topraklarından doğan insanların kaderini eline aldığı ve Sevgi’ye uyandığı son derece süptil ve gözle görülür yoğunlukta ışık destekleri mevcut.
Venüs ve Ay’ın ön planda olduğu bu yeniay, özel ilişkileri başlatmak ve geliştirmek için, aile ile ilgili kararlar almak ve uygulamak konusunda yaşanacak gelişmelere işaret ediyor. Maddi planda ele alırsak, süre gelen mevcut Matrix’imizi yaratan alışkanlıkların negatif yönlerini bırakacağımızı düşünebiliriz. Psikolojik anlamda güçleniyor, hayat ağacımızın köklerine suyun gelmesini engelleyen kanalları açarak hareket ediyoruz. Bu durum en çok toplumsal yaşantımızda, işimizde ve geleceğe yönelik planlarımızda gerçekleşen bir açılma ve belirginleşme şeklinde görünür oluyor.
Bu dönemde bireysel keyiflerimiz yerine grup, organizasyon gibi daha kolektif hedeflere yönelmemiz, kişisel keyiflerimizi bir müddet geri plana almamız ve başkalarıyla işbirliği ve destek içerisinde hareket etmemiz, yeniay tarafından destekleniyor. Ağustos’da- Aslan günlerindeki bireysel ışığın hizalanmasını, Temmuz’da yapacağımız eylemler hazırlıyor olacak. Yine bu süreçte aile sağlığı ve kadınlarla ilgili konuların son derece ön planda olduğunu, belki krizli gündemler üzerinden bir aile birliği ve şifası sağlanacağı da düşünülebilir.
Ay’ın temel asaletinde olduğu bu YeniAy, tek tek tüm bireyleri yıkayan, bugüne kadar kıpırdamadan kalmış ve kayıp getirmiş korkuları başarılı sorumluluklara dönüştüren yüksek bir dokunuşu beraberinde getiriyor. Ev, yuva, temel ihtiyaçlarımızla ilgili konular, duygusal güvenliğimiz ve psikolojimizle ilgili konular görünür oluyor aynı anda da değişim ve dönüşüme uğrayarak, geleceğe yönelik bakış açımızı değiştiriyor. YeniAy’dan bir iki gün sonra başlattığımız ya da tam yeniAy günü niyet ettiğimiz konular her ne ise bu onbeş gün kısa verimli bir hamilelik gibi büyüyüp serpilecektir. Ancak kalıcı olmasını istediğimiz uzun vadeli planlarımızı başlatmak örneğin bir iş yeri açmak ya da kitap yayınlamak, yeni bir eğitim sorumluluğu almak için Ağustos bitimini seçmek mantıklı olacaktır. O zamana kadar ise önceden almış olduğumuz sorumlulukları tamamlayabilir, yarım bıraktığımız ya da “mükemmel olmayan” işlerimi düzeltebiliriz. Ağustos ortasında bitecek olan Satürn retrosu yalnızca toplumsal ayıpları değil, kişisel hataları da fark edip, düzeltme ve doğru sorumluluğu almak için rastgele olanı eleme şansı veriyor. Dolayısıyla vakit öldürme diye bir şey olmadığını görüp, her anın sakladığı Alem’i keşfedebiliriz. Zamanın kendi içine dönüp kendimize ulaşmamızı sağlayan bu günlerini iyi değerlendirmek niyetiyle…
Türkiye ve Amerika’yı ön plana alan Temmuz ayındaki genel tabloya bakarsak;
Ülkece;
Halkı ve halk sağlığını ilgilendiren ve gerekli dönüşümleri biraz krizli biçimde ortaya çıkaran bu YeniAy’la birlikte ülkenin kaderini vurgulayıp, seçim şansı taşıyan bir dönemeç biraz girdaplı biçimde etkinleşiyor ve Ağustos ayında ekonomik getirileri ortaya çıkacak şekilde aile ve güvenlik ekseninde şekilleniyor.
2017 yılına kadar olan dönem; muhalefeti arttıran ve zenginleştiren bir etkiye sahipken, ülke güvenliği, iş ve eğitim konularının iktidar üzerindeki kısıtlayıcı etkisi Ağustos ve Temmuz başta olmak üzere son derece belirgin.
Ülkenin geleceği ve yönetimiyle ilgili konularda çözülmeler, kafa karışıklığı, hatalar riskini tetikleyebilecek iç güvenlik, ordu, çalışma güvenliği ve yasal düzenlemelerle ilgili konular bu iki ay gündemde olup, Ağustos sonunda hareketli bir yapı kazanabilir. Yine bu tarihler sıcak gelişmelere gebe görünüyor.
Kasım ayına kadar yakın çevre ülkelerle ilişkilere dikkat çeken, halkı etkin seçimler yapmaya çağıran etkiler sürüyor ve 2016 sonuna kadar bu anlamda dikkat isteyen bir gündeme hazır olmakta yarar var. Bu tarihten itibaren 2018’i hazırlayan bir “yön tayini” yapıyor ve yakın devletlerle ittifak mecburi hale geliyor; uluslararası platformda sorumlulukların gündeme geleceği bir 2018’e doğru. . .
17 Temmuz civari başta olmak üzere, halkı da ilgilendiren isyan etmek, başına buyrukluk, otoriteye karşı çıkmak gibi temaların kayıp getiren yönünün öne çıkacağını yine bu dönemde internet ve teknolojiyle ilgili konuların, ani beklenmedik gelişmelerin olumsuz yönleriyle kendine yer bulacağını, dolayısıyla galeyana gelmemek konusunda özellikle dikkat edebileceğimizi düşünebiliriz.
Kuzey Düğümü Başak olan bir ülke olarak tarım ve sağlık sektörüne önem vermemiz gerektiğini ilgili konularda ciddi dersler alarak görüyor olacağız. Yine Kasım ayına kadar ayyuka çıkan bir tatminsizlik bu konuları fosforlu kalemle çizecektir.
Eş zamanlı olarak ülke karmasından gelen ezoterik bilgilerin disipline olup, fiziki düzlemde kendine yer bulacağını, şifacılık, Şamanizm uygulamalarının planlı ve disiplinli bir yönteme evrileceğini ve eğitim yönünün öne çıkacağı düşünülebilir. . .
Bireysel olarak ise;
Her türlü duygusal ve maddi niyeti güçlü biçimde ortaya koyup, manevi çalışmalar yapabilir, meditasyon ve ritüellerden sıra dışı sonuçlar alabiliriz.
Günlük yaşantımızı yaratıcı biçimde değiştirebiliriz,
Mide sağlığı, kadınlıkla ilgili problemler, beslenme ve bilinçaltıyla ilgili çalışmalarda ilerleme – iyileşme elde edebiliriz.
Kariyer ve ev arasında bir denge kurabilir, hem otorite figürlerinden hem de ailemizden destek bulabiliriz.
Hayallerimizi gerçekleştirmek için, finansal programlar çıkarabiliriz. Sanatsal projeler gündeme gelebilir, sponsor ya da destek bulabilir.
Yaptığımız küçük hareketlerin büyük ve olumlu sonuçları olduğunu görebiliriz.
Ancak bu iki ayı toplumsal ve bireysel yaşamlarımızda sabırlı, mütevazı, verimli geçirmek için dikkatli olmalı, her türlü agresyon yaratma eğilimini mümkünse dönüştürüp, kişisel anlamda gelişmek için zamanı değerlendirmeliyiz. Risk almaya müsait günlerde değiliz, nokta atışı bir gidişat başarı getirecektir. Ekonomik anlamda da belirsizlik enerjisi henüz düzelmiş değil ancak bu parayı hayallerimizden kazanmak ya da ideallerimizi geçekleştirmek için olanak tanıyan olumlu bir zaman dilimi, yalnızca maddi riskler almamak ve değişen piyasanın farkında olmak yeterli. . .
Başlatmak istediğimiz her türlü değişim ve reform içeren hareketin sonuç verdiği etkin günlerde olduğumuzun bilinciyle;
Güzel geçirmek dileğiyle,
Işık olsun. . .
