Yazılarımı takip eden herkes sanırım onunla tanıştı…
Karşı komşumuzun bahçesinde, her sokağımıza girdiğimde, her sabah ve akşam beni sevgiyle selamlayan Çam Ağacım ocak ayında benimle iletişim kurmuştu.
Şöyle demişti;
“Vedalaşmak zor! Şu dallarıma konan kuşlarla, onları kovalamak için gövdeme tırmanan kediyle… Kabuğumda yürüyen karıncalarla, üstümde yavaş yavaş dolaşıp iziyle süsleyen sümüklü böcekle. Sarıp sarmalayan rüzgarla, köklerimi kalbindeki sevgiyle besleyen Toprak Ana’yla… Her sabah ve akşam gördüğüm ve beni gördüğünü bildiğim seninle!…”
Ağacın benimle, yaşamak istediği için bağlantı kurduğunu düşündüm.
Ancak kabul etmem gereken bir şey var. Bu süreçte elimden bir şey gelmeyeceğini, prosedürlerin beni engelleyeceğini de düşündüm. Uzun bir süre zihnimin sesini dinledim. Sonra kalbim isyan etti, “Daha ne kadar görmezden geleceksin? Ne kadar boş vereceksin? Ne kadar düzenin dişlisi olmaya devam edeceksin? Ağaç seninle konuştu iletişim kurdu neden görmezden geliyorsun? Onu görmedikçe kendini de görmediğinin, yaşadığın hayattaki tüm bağlardan ve sorumluluklardan kaçtığının farkında değil misin?”
Ağacın bulunduğu komşu evin yöneticisi ile konuştuğumda Haziran ayı için kentsel dönüşüm sebebiyle yıkım kararı alındığını öğrendim. Sonrasında da durduruldu diye sevindim ancak Kasım başında taşınmalar başlayınca kentsel dönüşüm sürecinin tekrar başladığını anladım.
Kalbimin sesi beni kendime getirendi… Ağaç benden ayrı değil biz birdik bunu söyleyen ben, bu durumu yeni idrak etmiştim. Onu seviyordum ama yaşayacağına inanmamıştım. Ağaç kalbimde tekrar yeşeriyordu…Önce müteahhitti aradım, ağacı söktürürsem taşıyabileceğini söyledi. Orman Müdürlüğü’nden kendisinin izin alması gerektiğini ağacın ancak onun baş vurusu ile taşınabileceğimi söylediğimde de izin almak yerine ağacı kesip Tema’ya bin tane fidan bağışlayacağını .*
Facebook da sayfamdan ağacın taşınması için yardıma ihtiyacım olduğunu duyurdum. Belediyeden arkadaşlar buldum, herkes taşınması için destek vereceğini söyledi ;telefon edenler, mesaj gönderenler, “ne yapabilirim?” diye soranlar… İlgisini esirgemeyen tüm dostlara, buradan da teşekkür etmek isterim.
Ancak Orman Müdürlüğü neticede ağacı taşıma kararı almadıklarını ağaçların 20 yaşın üstündeyse tutmadığını söyledi. Belediyede esasında elinde ağaç taşıma için aracı olmadığını, taşıma işlemi için belediyelerin peyzaj firmasından ağaç taşıma aracı kiraladığını.
Ağaç taşıma firmasının ücretini, taşınmasını ve dikim maliyetini karşılamak gerekiyor. Bunun için hala arayışım sürüyor .
Git gide umudum kırılıyor ancak bu yazıyı yazmak boynumun borcudur. Çam ağacım bana kendimi tekrar tanıttı. Şu hayatta çok seviyorum dediğim neyin peşine düşüyorum? Çocuğum hariç, kendim dahil ne için, ne kadar emek harcıyorum? Sevdiğim şeyleri yaparken yaşarken düzene mi kalbime mi inanmayı seçiyorum? Biz ve onlar arasında gerçekten bir ayrım var mı? O can benden daha az değerli kılan nedir? “Her şeyi seviyorum benim için şu hayatta birlikte var olduğum her şeyle birim ” derken ne kadarı için inanarak yol açıyorum?
ALT TARAFI BİR AĞAÇ ; bana tüm ömrümü sorgulattı ve aramızda hiçbir fark olmadığını anlattı. Buradaysak berabersek birsek yapabilen yapamayanlar için de konuşacak, yazacak arayacak bulacak kalpten kalbe yol olacak.
Sevdiğin ve bağlı olduğun her şey için savaşmayı göze almayı bana o öğretti. DİLERİM ÖMRÜ KADİM BİLGELİĞİ DAİM OLSUN! Yaşatmayı başaramasak da bilgeliği bizimle birlikte yaşayacak.
*Çam ağaçları Orman Bakanlığı tarafından koruma altında. Kesilmesi için özel mülkiyet dahi olsa Bölge orman Müdürlüklerinden izin alınması gerekiyor. Detaylı bilgi aşağıdaki linkte yer almaktadır.
http://www.agaclar.net/forum/orman-ormancilik-orman-yanginlari-agaclandirma/7718.htm
