Arzu Gündoğdu

Arzu GündoğduRuhumun Kaleminden Merhaba

Değerli ekip ve sevgili okurlar, aranıza yeni katılan bir ruh yolcusunun yazılarına ve anılarına tanık olacaksınız. Yazdıklarımı okurken, “Burada söylenir mi?” ya da “Bu dile getirilir mi?” demeyin lütfen. Çünkü ben sadece ruhumun diline tercüman olan bir kalemim.

Ruhun bir şekli, kalıbı ya da kültürü yoktur. Her yerde, her seste, her şendedir. Tıpkı varoluş gibi; başımızı kaldırdığımızda gökyüzünün ne zaman başladığını bilemediğimiz gibi… Lütfen beni de böyle okuyun. Belki de hepimiz aynı ruhun farklı titreşimleriyiz; aynı dansın farklı adımları…

Bu dünya sahnesinde, evrensel bilgilerin içimizdeki kayıtlarını açarak birlikte devran oluyoruz. Kimi zaman ağlıyor, kimi zaman gülüyor, kimi zaman da hayranlıkla susuyoruz. Her birimiz kendi içsel izlerimizle, birbirimizden öğrenerek var oluyoruz. Ben de yazılarımda, anın içinde bana açılan içsel öğretmenimin öğrencisi olarak aranızda olacağım.

Hayat boyunca yazdıklarımla ya da yazamadıklarımla ruhlarımız buluşacak. Kimliksiz, isimsiz bir varlık olarak yoğrulurken, evrensel atalarımızın mirasını kendi ruhumuzla anlayarak ve yaşayarak sürdürüyoruz. Çünkü öyle zamanlar gelir ki, siz istemeseniz de yol sizi değiştirir.

Bir zamanlar tutkuyla bağlı olduğumuz inançlar, ritüeller, kültürler; bir noktadan sonra anlamını yitirir. İçinde yer aldığımız yapıları, grupları bırakır, başka bir yolda yürümeye başlarız. Bu dönüşüm, kimi zaman geçmişin yükleriyle, karmik bağlarla yüzleşmeyi de beraberinde getirir.

Ben artık hiçbir kimliğe tutunmadan, hiçbir oluşumu reddetmeden, hepsini kapsayan o aşkın hâlin cazibesine kapılıyorum. Bir noktadan sonra sadece onunla konuşmak, onunla sohbet etmek istiyorsunuz. Fakat bir süre sonra bu da yetmiyor. Çünkü içsel olarak var olmak, yazmak ve anlaşılmak istiyorsunuz. Bu bir ego değil; sadece ruhdaşlarla buluşma isteği.

İçimdeki sesi susturmaya çalıştığım zamanlar oldu. Ama ne zaman sustursam, o yeniden ortaya çıktı. Bir mesajda, bir kitapta, ya da sessizliğin içinde o müziğin ritmini duydum. İçsel öğretmenime teslim olduktan sonra, onu susturmamaya söz verdim. Çünkü onu duymadığım her an, hayatın içinde kayboluyordum.

Teslimiyet, hiçbir şey yapmamak değilmiş; onunla birlikte hayatın akışında var olmakmış. Evrensel arketiplerin yolculuklarında, kendimizle yüzleştiğimiz anlar olacak. Bu nedenle yazarken ve okurken birbirimize tanıklık edeceğiz.

Bu evrensel varoluş içinde, eğer ruhumdan dökülen kelimelere gönül verirseniz, belki hepimiz o “son nokta” denilen yerde yeniden var oluruz. Amacım; kendi özümü açığa çıkarırken, ruh ailemin bana katacaklarıyla birlikte kaybolabilmek.

Bu yolculukta bana yazma fırsatını veren, içimdeki özü fark edip beni sizlerle buluşturan Murat Tali’ye kalpten teşekkür ederim. Kendimle buluştuğum bu yolda bana eşlik edeceğiniz siz değerli okurlara da gönülden minnettarım.

Birlikte kah gülüp kah düşüneceğimiz, kendinizden bir şeyler bulacağınız yazılarda buluşmak dileğiyle… Sevgiyle kalın.

Yazarımıza ait tüm yazılar;

Arzu Gündoğdu