Yeni aya doğru / Ay ışığında saklı niyetler
Yeni: Oluş veya çıkışından beri çok zaman geçmemiş olan. Eskinin yerine gelen.
Gittim zaman tünelinde geriye… Binlerce yıllık kadim bilgelikler ayın hareketleriyle dans ediyor, topraklarını ekiyor, göç ediyor veya kökleniyor. Doğanın sesiyle uyumlu evrenle bütün.
Baktım büyüteçle günümüze; dünyevi telaşlar, teknoloji, iş batağı, yetişme kaygısı, ulaşım yarışı, yaşama kaygısı derken gökyüzüne bile bakmadan yatağından kalkıp tekrar yatağına geçen binlerce insan… Özellikle büyük şehirlerde. Tüm bu keşmekeş içinde ruhlarını bir yerlere emanet bırakmış gibi içi boş bedenler şeklinde gezen varlıklar. Bunu deneyimlemek günümüz dünyasında biraz üzücü olsa da belki de o ruhlar da bu deneyimi yaşamak için gelmiştir dedim ve bir adım geriden izledim tekrar.
Bu farkındalıkla kendi bedenimi, zihnimi ve kalbimi uyumlu ve dengede tutmak için gözlerimi gökyüzüne yönelttim, ayaklarımı toprağa değdirdim. Değil mi ki adımı Ayışığı koymuşlar ve toprak grubuna dahil olarak doğmuşum. O zaman görev addederim doğayla bütünleşmeyi ve sevişmeyi.
Yeni ay… Eskinin yerine gelen ay… Eskiye dair ne varsa bırak, aç kendini yeniye.
Ne kadar güzel değil mi? Evren başlı başına bir pusula ve bize yardım etmek için orada bekliyor. Gel diyor hepimize, ben hazırladım ortamı, sen de aç kalbini gel ışığa, bırak kendini ışığıma ve gönder niyetlerini gökyüzüne.
Kapat gözlerini, hisset nefesini, oturduğun yeri, etrafındaki sesleri, evrende aslında ne kadar küçük bir alan kapladığını hisset. Aslında hiçbir şeysin şu küçücük bedende. Kocaman frekansla küçücük titreşime sığmaya çalışmışsın. Üstelik o küçücük bedende bile kaybolmuşsun.
Uyan!
Uyan diyor yeni ay. Hisset nefesini. Köklen dünyaya. Madem geldin düştün bir kere. O zaman hakkını ver aldığın nefesin.
Niyet et!
İyiliğe, güzelliğe, sağlığa, berekete. Çünkü yaşamak zorundasın, çünkü evrenin sana ihtiyacı var. Senden yayılan enerjiyle bir kişinin hayatına dokunsan yeter.
Şükret!
Çünkü bu hayatta her şey çoğalmak üzerine. Neyi beslersen o çoğalıyor. Şikâyet etme, çoğaltma karartma kalbini. Şükret ki büyüsün güzellikler şükret ki çoğalsın şükür sebeplerin.
Bak gökyüzüne!
Bak oralarda bir yerlerde yeni ay. Belki görmüyorsun şehir ışıklarından belki duman sis bulutlar kararttı gökyüzünü. O zaman bak içine, orada parlıyor bekliyor seni ve niyetlerini. Çünkü aslında hepimizin kalbinde doğup batıyor güneşler aylar. O yüzdendir ki bazıları için aydınlıkken bazıları için karanlıktır tüm günler. Aç ışıkları, kabul et aydınlanmayı.
Başla, ilerlet, büyüt!
Bitki ek mesela, güzel niyetlerini söyle toprağa, büyüsün yeşersin seninle. Topraklarını değiştir bitkilerinin, onlarla sen de ferahla. Bir kap mama koy sokak hayvanlarına, onlarla konuş onlara söyle niyetlerini, belki fısıldarlar kulaktan kulağa dua olurlar koca evrenin sessizliğine ses olurlar.
Gülümse kendine!
Aynaya bak mesela, kendini sevdiğini söyle. Bugün harika görünüyorsun de! Görmediysen gözlerini uzun süredir, bak iyice, bak sevgiyle kendine.
Yaz kaderini!
Yaz boş kağıtlara, hayal kurmak bedava. Çiz hayallerini, süsle geleceğini. Belki de parmaklarının ucundadır tüm güzellikler.
Sarıl kendine, sarıl sevdiklerine.
En güzel zenginlik değil mi farkında olmak, kendini sevmek, dostlarına sarılmak.
Belki kaybettin, belki düştün. Kalk şimdi. Kaybettiğin tüm değerleri kazanmak için kalk, uyan, yeniden başla, belki de bininci kez tekrar başla. Dünya dediğin bir okul, bir oyun alanı, oyna o zaman aç kartları. Şimdi el senin, şimdi kazanma sırası sende.
Bekliyor yeni ay orada, tüm niyetlerinizle toparlanın, ilerletin, büyütün diye.