Site icon Yuvaya Yolculuk Dergisi

Batırılamayan Titanik

Titanic, görünürde okyanusun azgın dalgalarıyla baş edebilecek kadar sağlam bir gemiydi; bir tasarım harikasıydı ancak bir buz dağına çarpacağı hesap edilmemişti…

Evet, gövdesinden yara aldığı zaman dikey kapaklar kapatılabilir, böylece diğer bölmelerin su alması engellenebilirdi ancak bu sefer de buzdağlarının görünmeyen bir yüzü olduğu ve oradaki sivri kenarların çarpışma sırasında gemi gövdesini boydan boya, enine, kağıt gibi kesebileceği düşünülmemişti…

Öngörülemeyenler oldu; koskoca transatlantik bu yüzden battı…

Tabii gözcü kulesindeki nöbetçinin bir anlık dalgınlığı ve köprüyü geç uyarmasının da bu felakette payı vardı ancak sonuçta o da bir insandı, hata yapabilirdi ki aslında o hata yapmamıştı; bir sis bulutu görüş alanını daraltmış, çanı geç çalmasına neden olmuştu…

Birkaç saniyelik gecikme bir faciaya yol açmıştı…

Bu millet bir buzdağı gibidir; görünmeyen yerinde keskin ve sivri uçları vardır ancak onda buzdağlarında olmayan bir şey daha vardır, sağduyu.

Gemiyi vatan olarak görelim, geleceği göremeyen, hesap edemeyenlerin bu gemiyi batırmasına izin vermeyelim; keskin ve sivri taraflarımızı sağduyumuzla dengeleyelim, bunu yapalım ki bir hafta sonra bu vatanın üzerindeki sis dağılsın, fırtına dinsin, deniz durulsun…

Exit mobile version