İnsan dünyada ne algılayabilir neyi arzular; Cinsellik, aile, bilgi, güç ve itibar.
Üst boyutları algılamanın tek yolu alt boyutları feda etmenden geçer. Aldığını verebilmelisin. Böylece dönüşürsün.
Kendisiyle ilgili dehşete düşmeyen insan gelişim gösteremez gelişemez.
Üst boyutları algılamanın tek yolu alt boyutları feda etmenden geçer. Aldığını verebilmelisin. Böylece dönüşürsün.
Haddini aşmak kul hakkına girmektir. Bir başkasının kul hakkına girmek istemiyorsan sana yapılmasını istemediğin hiçbir şeyi başkasına yapmayacaksın.
Beklenti senin en büyük düşmanın ve derdindir. Kendi kendine açık sözlü olup konuşmadan beklemeye devam edersen beklentin derdin giderek büyür ve düşmanını seyredersin. Senin senden başka düşmanın yoktur. Beklenti çocukçadır. Çocuk bile ağlayarak kendini ifade eder. Sen bekleyerek kendi kendine kederlenmeye devam edersin. Bekliyorsun ki tanrı sana her şeyin en güzelini nasip etsin. Hak ediyor muyum? Ben nasıl bir emek kaynak zaman harcadım bunun için? diye bir soruyu sormak aklına gelmiyor. Hep alacaklısın, hep alacaklısın. Hiç vermek aklına gelmiyor.
Düşünceli ve duyarlı değilsin.
Emeksiz yemek olmaz.
Beklenti, pazarlıktır.
Tanrı ile pazarlık olmaz. Tanrı insanların kalplerinde ve akıllarında sana seslenir. Sen gönül koyarak içerlersin.
Mutlu olmak zorunluluk değildir. Zorla güzellik ve mutluluk olmaz. O kendiliğinden olan senin içinde doğal bir şekilde gerçekleşmiş bir huzurlu haldir. Maneviyatta kendi kendine baskı kurmak seni kendi kul hakkına girmene sebep olur. Mutluluk şükretmektir bilinçli olmak ve farkındalıkla hayatın içerisinde var olmaktır. İçinde bir zevkin neşenin heyecan verici duygularının olmasıdır mutluluk. Boş kafalı olmak değildir. Çiçeğin yanından geçerken onun kokusunu hissetmek, içindeki şiire ulaşmaktır mutluluk.
Sevdiklerin yaşadığı için mutlu olmalısın onlardan beklenti içinde olduğun için mutlu olmayacaksın. Onları değiştirmeye çalışmak sürekli bir şeyler ummak mutluluğunun önünde engeldir. Mutluluk iki insan arasında inşa edilir. Birisi getirip diğerine mutluluk hediye etmez. Gülmek istiyorsan mizahtan anlayan biri olmalısın. Hediye alınsın istiyorsan sen de hediye almayı seven biri olmalısın. Sana karşı düşünceli duyarlı ve saygılı olunsun istiyorsan önce sen böyle bir insan olmalısın. Sonra içindeki tanrı sen benliğin oluşmuş ve dönüşmüş olursunuz. Sonra karşılaştığın herkes sana benzer. Sen huysuz nursuz sevimsiz huzursuz birisi isen yaşamın tanrının içindeki kötü gerçeğin yansıması ile karşılaşırsın. Ve sürekli karşıdaki insanları suçlarsın aslında suçun en büyüğü sensin. Bunu fark etmezsin çünkü bunu kendine yakıştırmasın sen kendini egosantrik olarak üstün görür ve öyle görünürsün. Kibir ve egon senin en büyük düşmanın olur. Tabii ki bunu anlamak için öncelikle cesur sonra dürüst ve gerçekçi olman gerekir. Huzursuzluğunla insanlara yük olmak beklenti içinde olmak eğlendirilmeyi beklemek, alacaklı olmak kalitesizliktir.
Yüksek hazlar ancak manevi bağlarla olur. Bunu da insanlarla birlik halinde gerçekleştirirsin. Sürekli haz beklentisinde olmak hedonistliktir. Hedonist hep bana rap bana önüm arkam dolu olsun. Varsın diğerlerine ne olursa olsun modundadır. Paylaşmayı sevmez kokuyorsa elini sürmez zorsa kendini yormaz canı istemiyorsa keyfini bozmaz. Hiç kimse için hayatı kolaylaştırmaz ama herkesin ona hizmet etmesini bekler. Ben kimim diye sormaz. Al sana kendi düşmanını yaratan akılsız hadsiz insan hareketi.