Ter döküyor ter 4 duvar
bense beklerim bir gün mutlaka
ters dönecek anahtarlar
bir gün elbet çıkacaksın ışığa
sen aydınlığa
ben sana hasret…
Bir gün açılır açılmaz sandığın
kapılar vurunca güneş
bir karanlık daha erişti güne
saat neredeyse 5.
28 Ocak 2008’den beri başta Oğlak enerjisi olmak üzere tam 16 yıldır bütün öncülere de baskı yaparak psikolojik, zihinsel, iradi olarak hepimizi sağlam bir sınavdan geçirdi. Duygusallığın ve mantığın (profesyonelliğin) nerede ayrılıp birleşeceğini öğretebilmek için elinden geleni yaptı. Aynı şekilde diğer burç enerjilerine de aslında temel sorun toplumsal ve bireysel olarak ‘yetişkinlik olarak, sorumluluk alma, olgunlaşmak, gelişmek, bireyliğini ahlaklı bir şekilde farkına varmak, zaman darlığının verdiği sıkıntı, yavaş ilerleme gibi durumlarla hepimizi karşı karşıya bırakarak bir ‘karar’ vermemizi bekledi. Çünkü bir daha bu enerjiye çok uzun yıllar geri dönmeyecek.
Transit bu süreçte tüm öncülere Koç-Yengeç-Terazilere çok travmalı ve büyük dönüşümler yarattı. Kimisinin cesaretini kırdı, kimisine yıkıcı duygusal hayal kırıklıkları yaşattı, kimisini de adalet, ilişkileri yönünden zorladı.
Aslında Plüton Oğlak sürecinin istediği şey zahiri anlamda artık işe yaramayan yöntem, tavır, yönetim, eski kafalık, geleneksellik vs. gibi konuların artık değişmesi dönüşmesi gerektiğini toplumsal olaylarla gözümüze affedersiniz sokana kadar anlattı durdu. Artık bu aşamanın son hamlesindeyiz anlamayan kalmamıştır diye düşünmek istiyorum.
Artık Şubat 2025’e kadar vaktimiz var bu vakte kadar temizlemediğimiz bu duygular ya da fikirler her neyse Plüton’un Uranüs – Kova’ya dokunmaya başladığı zaman karşımıza koca bir buz dağı gibi çıkabilir zira cehennem sıcak değil aksine soğuktur. Kova’nın ‘Kış Güneşi’ olduğunu unutmayalım. Artık toplumsal olarak kenetlenerek büyük bir dönüşüme doğru (umarım çok yıkımlı olmaz) yürüdüğümüzü hatırlatmak istiyorum aklımızı başımıza toplama zamanı. Şimdiye kadar Plüton Türkiye’nin 8. Evine (dönüşüm) hiç girmedi…
El ele olduğumuz ‘o gün’ gülmek bizim… Hayırlar getirsin inşallah.
