Ne güzel demiş Sezen Aksu yıllar önce, “çünkü olağan yıkılıp, yıkılıp yeniden ayağa kalkmak”.
İnsanların çoğunun hayatındaki en büyük korku belki de başarısız olma korkusudur. Korkunun kendisi başlı başına yıkıcı bir duyguyken, başarısız olma korkusu tam bir felakettir. İnsanlık tarihi, başarısız olma korkusuyla yarım bırakılmış eylemlerle doludur, dersem abartmış olmam sanırım.
Kişisel tarihinizi şöyle bir gözden geçirin ve bunu yaparken de mümkün olduğunca tarafsız olun. Geçmişinize ait filminizi sizden başka izleyen olmayacak nasıl olsa, o yüzden rahat olun ve açık olun. Hayatınızda kaç kez değişim istediniz? Kaç kez bir amaçla yola çıkıp sonradan vazgeçtiniz? Peki ama neden vazgeçtiniz? Daha da önemlisi “ne”den veya “kim”den vazgeçtiniz? Zor sorular; cevaplamak zorunda değilsiniz. Sadece kendi kendinize düşünün, yeter.
Ben size birkaç tane vazgeçme sebebi sunayım; başarısız olursanız çevreniz tarafından aşağılanmaktan çekinmiş olabilirsiniz, prestij kaybı, finansal kayıplar da korkmanıza sebep olmuş olabilir. Hepsini anlarım ama anlamış olmam, kabul edeceğim anlamına hiçbir zaman gelmez. Peki kaybetseniz ne olur?
Ne zaman bir girişimde bulunmak isteseniz içinizde “başarısız olacaksın, herkes sana gülecek, rezil olacaksın, her şeyini kaybedeceksin” gibi şeyler söyleyen bir sesi duyarsınız ve yapmak istediğiniz şey için herhangi bir girişimde bulunmazsınız. Fakat bilmeniz gereken şey, esas kaybın belki de denememek oluşu olduğudur. Herkesin size gülmesini, rezil olmayı veya bir şeyler kaybetmeyi istemeyen aslında egonuzdur.
Fakat olayın farklı bir boyutu daha var. Bugüne kadar elde ettiğiniz şeyleri düşünün veya her gün her ne yapıyorsanız onu düşünün. Onu yaparken içinizde herhangi bir engel, bir ses olmuyor. Çünkü onu iş olarak kabul etmişsiniz ve başarısız olmak gibi bir durum belki de aklınıza bile gelmiyor. Aynı şeyi neden gerçek hayalleriniz için yapamıyorsunuz? Belki de yapmak istediğinizi söylediğiniz şeyi gerçekten istemiyorsunuzdur! Everest’in zirvesini yalnızca, oraya çıkmayı gerçekten isteyenler görebilir.
“Hep denedin, hep yenildin. Yine dene, yine yeni. Daha iyi yenil” demiş Beckett. Hayat hikayesine baktığımızda başarısızlıklarla dolu olduğunu görüyoruz. Fakat bugün onu dünyanın en büyük edebiyatçılarından, düşünürlerinden biri olarak anıyoruz. Gerçek başarı hikayelerinin ardında mutlaka onlarca başarısız deneme ve buna rağmen pes etmeyen bir benlik yatar.
Gerçekten yapmak istediğiniz bir şey varsa, onu gerçekleştirmek için hiç durmadan deneyin. Başarısız olursanız, tekrar deneyin. Daha çok çalışın ve tekrar deneyin. Denedikçe yenilebilirsiniz; önemli değil, sonunda elde edeceğiniz her ne ise, bu çabanıza mutlaka değecektir. Hem önemli olan hedefe giden yoldaki süreç değil midir? Yeterince ister ve çabalarsanız, neden uçamayasınız!