Derinleşmek, fersah fersah kendine inebilmek. Dış etki ve enerjilerden kendimizi arındırmak. Düşüncelerimizi, ağzımızdan çıkan cümlelerimizi daha iyi kavramak, kulaç kulaç uzaklaşmak, zihnin yorucu konuşmalarından. Özüne dönmek, kendi içinde, kendi enerjinle kalabilmek.
Birçok danışanım medite olamadıklarını, bu yüzden yoga yaparken bile bitirilmesi gereken işleri düşündüklerini anlatıyorlardı. Ya da tam bir Kundalini çalışmasının ortasında, akıllarına onlara göre oldukça manasız bir durum ile alakasız bir konu takılıyor, diyenlerle dolup taşıyor konsültasyonlarım.
Kendi kendimize başaramadıklarımız var elbette, meditasyon yapabilmek için iyi bir imajinasyonun tanımının bilinmesi gerekir. Hayatında hiç meditasyon yapmamış birine şimdi medite ol demek ve bunun için bir sürü yaptırımlar gibi görünen alıştırmalar yüklemek, kişiyi oracıkta vazgeçiveriyor.
Yok mu bunun bir ilacı, yutsak da meditatif kalmayı başarıp, kendimize daha kaliteli yaşamlar kuralım diyenlerden tutunda, bir hap alsak da tüm üzüntüler bitse diyenlere varıncaya kadar bir sürü insan.
Var elbette, olmaz mı? İbn-i Sina döneminde merhemlerin yapımı ve otlar üzerine onların ilahi etkilerinden söz edilmiştir. Avrupa’da Paracelsus ile başlayan dönem yeni alternatif tedavilerin var olduğu kapısını iyice aralamıştır. Fitoterapi olarak da tanınan bitki bilimi, okullarda, eğitim alanları içine, kimi hastanelerde, destekleyici doğal terapilerin seansları ile hastaların yaşamına girmiştir. Çiçek Terapisi Şaman kültürlerinden, Bach Çiçek sistemine, California Çiçek esansları terapisinden, Avusturalya Bush Çalı terapisine kadar uzanmıştır. Bir çok Çiçek şifacısının ortak amacı, uygun Çiçek ruhunu sizin ruhunuz ile buluşturmaktır. Bunun için asırlarca, merhemler, tentürler, şuruplar, çiçek suları yapılmıştır.
Tentür; ekstrakt yani bitkinin özü demektir. Kurutulmuş bitkilerden, özel ekstraksiyon yöntemleri kullanılarak, ayrıştırma (osmoz) işlemlerinin gerçekleştirilmesi sonucunda elde edilen, ilaç hammaddesi olarak da kullanılan bitki özlerine (etken maddelere) “EKSTRAKT” denir. Tentürün raf ömrü kurutulmuş bitkilerden ya da bitkisel kapsüllerden çok daha uzundur. Çiçeğin çok çabuk çalışmasını sağlamak için seyreltilerek alınır.
Tek droglar halinde hazırlanmış Lavanta Tentürleri ile Uyku sorunlarınızı, stres ve sorumluluklardan doğan yorgunluklara, bedensel olarak vücutta ki toksik maddelerin atımına ve güneş yanıkları gibi ciltsel sorunlarımızda çözücüdür. Baş, boyun, ense ve omuzların ağrılı durumlarında iyi bir gevşeticidir. Sorunları geçici çözmez. Horlamanın ilacıdır.
Böcek ve sinek sokmalarında, kesik yaralarında, alerjik cilt durumlarında rahatlatıcı özelliktedir.
Çakra alanlarımızda oluşan blokajlarda derin bir temizleyici annedir. Yatmadan birkaç saat önce alacağınız Lavanta Tentürü, huzurlu ve derin bir uyku uyumanıza yardımcı olur. Ağrıyan alın ya da baş bölgesine süreceğiniz birkaç damla Lavanta Tentürü aynı zamanda iyi bir antidepresan olma özelliğindedir.
Sadece lavantanın Angustifolia cinsinde var olan yüksek titreşimler, sadece gevşetmez, evrensel kimliğinizi bulmaya da davet eder. Derin maneviyat kapılarının açılmasını sağlar.
Konsantrasyon dengeleyicidir.
Karaciğer tedavisinde, dengeleme ve uyum içinde zehirlerin atılmasını sağlar. Kürler halinde kullanımında önemli gelişmeler kaydettirir Lavanta Çiçeği.
Lavanta uzun bir analjezik, antibakteriyel ajan, antifungal madde, antidepresan, spazm, gaz giderici, yara kapatıcı ve sedatif olarak kullanılır olmuştur.
Tarihte ki yeri de pek mühimdir Lavanta’nın. Kraliçe Victorya’nın Lavanta kokusuna olan düşkünlüğü belki de bugünün dünyasında Lavanta Çiçeğinin iyileştirici bir anne olmasına hizmet etmiştir. İçeriğinde güçlü Linalil asetat, linalol barındıran Lavanta Çiçeği; Doğuştan iyileştiricidir. Onunla bir kez temasa geçerseniz sizi asla yalnız bırakmaz.
Ruhsal sıkıntılarda, depresyon başlangıçlarında ki duygu dalgalanmalarına son verir. Tentürler ve Merhemler çok daha yoğun içerikle hazırlandığında, anında müdahalede geç kalmazlar. Onun titreşimleri Şaman literatüründe Kutsal Şifa Anne adı ile anılmaktadır. Kötü ruhları kovduğuna inandıkları Lavanta Çiçeğini sapları ile kaynatmak, ezmek ya da demlemek yoluyla kullanmak yerine daha direkt müdahaleler üzerine merhemler oluşturmuşlardır. Genellikle Lavanta Çiçeğinin tamamlayıcı Çiçeği olarak bilinen, Salvia (ateş) çiçeği de onun titreşimleri kadar yüksek ve ilahidir. Lavandula Angustifolia ve Salvia’nın kırmızı renkli çiçeği bir ateş gibi canlı, parlak, kök çakra rengindedir. Mor ya da Eflatun bir parçada İndigo rengi ile kendini tanıtan Lavandula, Tepe çakra ve alın çakrası arasında derin bir katalizörlük taşır. Bu ikilinin bir arada kullanımı ile Şamanik Çiçek özleri literatüründe ilahi bağlantı çiçeği olarak da anılır. “Yerden ayakların kesilmeden gökyüzünde olmak” der eski bir Şaman deyişi.
Zihnin karmaşası altında olan kişi, kendi cümleleri, kendi eylemsizlikleri, kendi kurmacaları içinde boğulup gider. Angustifolia derin ve gürültülü titreşimleri ile içeri girerken, sizi şimdi ki zamana taşır. Uyku ve uyanıklık arasında ki derin bağlantıdır. Zihniniz susmaya başladığı an sesi kaybolur, yerini huzurlu bir annenin kollarına bırakır. Doğum sonrasında bir çok annenin ve bebeğinin rahat,güvenli ve Mor rengin ilahi enerjisi altında Lavandula’nın güçlü kokusuyla uyuduğunu yapılan araştırmalar kanıtlamıştır.
Unutmayalım ki yaşadıklarımız, biriktirip zihnimizden özlem dolu atamadıklarımız ve enerji sistemimiz üzerinde arınmamız sonucu bu alanlarda tıkanıklıklar başlar. Her tıkanma, her temizlenmeme gayreti (zaman bulamamak, kendine zaman ayıramamak gibi) ağrılarla bir süre sonra da fiziksel ve psikolojik rahatsızlıklarla kendini anlatacaktır. Lavantayı bir Şifa Anne olarak görebilmeniz ve tanışmanız dileklerimle…
