Site icon Yuvaya Yolculuk Dergisi

Gize Piramitleri Neden Yapıldı?

“Bazı insanlar Mısır Piramitleri gibi yapılara ‘Kadim Harabeler’ derler, ama biz onlara geçmişin harika ustalarına ulaşıp dokunabileceğimiz ‘Mükemmel Köprüler’ diyoruz.”☥ Mehmet Murat İldan

Gezegenimiz, çok büyük, çok ağır veya çok karmaşık oldukları için zamanlarının teknolojik yeterliliklerine meydan okuyan yapılara ve muhteşem kalıntılara ev sahipliği yapıyor. Gize Piramitleri de bunlardan biri. Gize Piramitleri Mısır’ın başkenti Kahire’nin Gize semtinde bulunan 3 görkemli yapıdan oluşmaktadır. Bunlar: Keops Piramidi (Büyük Piramit), Kefren Piramidi ve Mikerinos Piramidi. Bu üç piramitten sadece Keops Dünyanın Yedi Harikası’ndan biridir.  Bazı teorisyenler dünyadaki bazı yapıların dünya dışı inşaatçılar tarafından yapıldığını iddia etmekteler. Stonehenge, Nazca Çizgileri gibi… İşte Gize Piramitleri de tam da bu konunun göbeğinde yer almakta ve hakkında birçok araştırma ve teori geliştirilmekte. Özellikle bu piramitlerin koordinatlarındaki matematiğin muazzam olarak hesaplandığını gösteren bir araştırma var. Bu araştırma; Büyük Piramit’in coğrafi koordinatlarının 29,9792458 °K olduğunu bulguladı. Bu rakamlar aynı zamanda ışık hızının rakamlarıydı. (Işığın hızı 299.792.458 metre/saniyedir.) Büyük piramidi Gize Platosu’na yerleştirenlerin yüksek derecede teknoloji ile donatılmış teknik ekipman olmadan bunu ölçmeleri ve yapıyı buna uygun olarak yapmaları pek mümkün gözükmemekte. Üstelik insanlığın, piramitlerin yükselişinden binlerce yıl sonra (1950’ye kadar) ışık hızını bu hassasiyetle ölçemediklerini de düşünürsek…

Bir diğer araştırma ise, Büyük Piramit’in Kuzey Kutbu ile neredeyse aynı çizgide konumlandığını gösterdi. Acaba Antik Mısırlılar piramidi pusula bile olmadan tam Kuzey Kutbu’na bakacak şekilde nasıl inşa etti? Ayrıca her biri 1000 ton olan granit taş bloklarının, kusursuz bir biçimde kesilmiş olması ve taşınması nasıl mümkün oldu? İşte ana akım bilim bunlara cevap olarak, kızak ve öküz sistemini öne sürmektedir. Ve yine iddialarına göre, piramit bu şekilde tam 20 yılda tamamlanmıştır. Yaygın olarak kabul edilen bu teorinin Gize Piramitleri’nin neden yapıldığı sorusuna cevapları ise; dördüncü hanedan mensubu Firavun Khufu (Diğer bir ismi Keops) için mezar olduğu yönünde olmaktadır.

Peki, özellikle büyük piramidi 20.000 işçi kullanarak, gün boyu, her gün çalıştırarak, rampalar, halatlar, kasnaklar kullanmak ve bunu 20 yılda yapmak için harcanan olağanüstü çaba ve hassas mühendislik, sadece firavunun ölümden sonraki yolculuğu için miydi? Bunun için bunca çabaya ne gerek vardı? Antik Mısır’da mezarların genelde erişilebilir olması istenmez. Mezar soyguncularına karşı korunması için gizlenir. O halde, bu devasa yapıların mezar olarak yapılması ne kadar mantıklı sorusu gelir aklımıza.

Piramitler Enerji Santralleri Olabilir mi

“Büyük Gize Piramit’i Genel Görelilik Teorisi ile uyumlu olarak tasarlanmıştır.” İbrahim İbrahim

Önceleri Büyük Piramit’in taşları beyaz cilalı kireçtaşları ile kaplanmıştı. Bu taşlar güneşin ışığını yansıtıyordu. Böylece piramidin içi yalıtılmış oluyordu. Fakat 1303’teki büyük deprem birçok taşı parçaladı. Geriye kalanlar ise, diğer yapılarda kullanılmak üzere taşındı. Ayrıca piramidin iç kısmında dolomit (Dolomit, kalsiyum ve magnezyumlu karbonat birleşimi olan bir mineraldir.) adlı bir malzeme kullanılmıştı. Bu malzeme basınç miktarına göre elektrik iletkenliğini de arttırmaktadır. Piramidin geçitleri ve tünelleri ise granitten yapılmıştır. Granit radyoaktif bir maddedir. Granit, metal ile yüksek miktarda kuvars kristali içerir ve Piezo elektriğinin iyi bilinen bir iletkenidir. Piezo elektriğinin özelliği bazı malzemelere(özellikle kristaller) uygulanan mekanik basınç sonucunda malzemenin elektrik potansiyelini değiştirme yeteneğidir. Bu etki, malzemenin içindeki polarizasyon yoğunluğundaki değişmeyle doğrudan alakalıdır. Eğer malzeme kısa devre değilse, uygulanan stress malzemede bir voltaj meydana getirir. Örneğin; kurşun zirkonat titanat kristalleri, orijinal boyutundan %0,1 oranına kadar şekil değiştirebilirler. Bu etkinin “sesin oluşturulması ve algılanması”, “yüksek voltajlar oluşturulması”, “elektronik frekans yaratılması”, “mikrobalans”, ve “optik çevrimcilerin aşırı ince odaklanması” gibi kullanışlı uygulamaları vardır. (Vikipedi) Granit aslında piramidin içindeki havayı iyonize ederek tekrar elektriğin iletkenliğini arttıran kimyasal bir reaksiyon yaratır. Tam da bu noktada bir başka soru belirir aklımızda: Mısırlılar bunu ne için kullanıyorlardı?

Granit aynı zamanda en sert taşlardan biridir, bu yüzden granitle çalışmak ve taşımak çok zordur. Bir yapının kireçtaşından yapılmasının tam on katı bir emeğe ihtiyaç duyar. Bu durumda kireçtaşı daha mantıklı bir seçim olurdu. Üstelik Gize Platosu’nda da bol miktarda vardı. Fakat nedense granit kullanılmıştı. Yine burada ana akım bilim, bu taşların 800 km uzaklıktaki Aswan’da yer alan bir taş ocağından tekne ile taşındığını söylemekte. Büyük piramitte 8.000 ton granit kullanıldığını hesaba katarsak, o halde düşünsenize bu tekne yolculuğunu! Piramidin 20 yıl içinde tamamlanması için gece gündüz ortalama 12 blok (her blok 25-80 ton ağırlığında) bu teknelerin içine konmuş ve taşınmış olmalıydı. Gerçekten bir mezar için çok insanüstü bir çaba değil mi?

Kraliçe Odası Sandığımız Gibi Bir Oda Olmayabilir

Büyük Piramit’in 1993 yılında binlerce yıldır gizli kalan -ki özellikle gizli kalması tasarlanmış olması muhtemel olduğunu düşündüğüm- kraliçe odası keşfedildi. Aynı yıl Alman mühendis Rudolf Gantenbrink, Upuaut-2 adlı robotunu, kraliçe odasının güney şaftının yukarısına gönderdi. Gantenbrink, robotun 22 Mart’ta bulduklarını ise şöyle kaydetti:

Görsel Kaynak: catchpenny.org

 “11.05’te 59 metrede Upuaut-2, şaftı bloke eden bir taş levhaya yaklaşıyor. Şimdiye kadar dört şaftın video incelemesinde, toplam yaklaşık 180 metre olan kireç taşından bloklar gördük. Ancak levhadan önceki son blok, kesinlikle Nil’in diğer tarafındaki Gize Platosu’ndan yaklaşık 30 km uzaklıktaki Mocatam Dağlarından alınan, daha açık renkli kireç taşından oyulmuştur. Bu, inşaatçıların piramidin dış kısmının yüksek kaliteli kaplama taşları ve hazne sistemleri için kullandıkları malzemeydi. Döşemenin önündeki son bloğun işçiliği de şimdiye kadar şaftların herhangi birinde gördüğümüz her şeyden çok daha kaliteliydi. Plakaya yaklaştıkça üzerinde daha yakından incelendiğinde bakır bağlantı parçaları olan iki siyah çizgi olduğunu gördük ve başka bir şey daha var. Yanımda oturan müfettişim monitöre baktığında yüzü bembeyaz oldu. Dikkatimi bakır bağlantı parçaları üzerindeki iki yuvarlak beyaz ize çekti ve “Bunlar mühür, bunlar mühür!” diye bağırdı, gözle görülür biçimde sarsıldık. Çalışmayı derhal durdurmalı ve başkanımızı bilgilendirmeliyiz dedik.”

İki levha üzerinde spekülasyonlar hala devam etmekte. Mısır arkeolojisi uzmanı ve araştırmacı Zahi Hawass bu kapıların ölen kralın yükselen ruhuna hizmet edeceklerini teorisini ileri sürdü. Cenaze metinleri, firavunun ruhunun ölümden sonraki yaşamın ödüllerine ulaşmadan önce bir dizi kapı ile karşılaşmasından bahsetti. Çek asıllı Mısır bilimci Miroslav Verner ise Piramitler kitabında şunları yazdı:

“Videolar (Upuaut 2 tarafından yapılan) şaftın, içine ağır korozyona uğramış iki bakır parçasının yerleştirildiği küçük bir kireçtaşı levha ile bittiğini ortaya koymuştur. Bu keşif, döşemenin arkasında neyin gizlenebileceğine dair bir dizi hipoteze yol açtı. Girişin arkasında kral heykeline sahip bir oda olabileceğini öne sürüldü. Bununla birlikte, herhangi bir boşluğun bu kadar dar bir şafttan erişilebilir olması pek olası değildir.”

Alman Mısır bilimci Rainer Stadelmann, “Kapı bir şeyin girişini engellemez. Sadece bir koridoru mühürler,” dedi. Daha sonra ise “Bu bakır armatürler, kralın alabileceği büyülü aletler olabilir,” şeklinde bir iddiada bulundu. Yine Zahi Hawass, bazı eski metinlerin, yılanlar tarafından korunan bir dizi kapıdan geçen ruhtan bahsettiği için, plakalardaki pirinç tutacakların stilize yılanları temsil edebileceği söylemektedir. Düşündüğümüzde bu açıklamalar pek akla yatkın gibi gözükmemekte. Bakır kablolara sahip penceresiz bir oda, bir duvarda daha yüksek bir potansiyel yaratabilir. Bu da enerjiyi diğer duvardaki düşük potansiyele aktarabilir ve sonuç olarak elektromanyetik enerjiyi “Kraliçe Odası”nın kapalı alanına aktarabilir. İşin ilginç tarafı bu bakır tellerin keşiften beri kayıp olması. Ana akım Mısır bilimciler bu odada herhangi bir işlevsellik olmadığını iddia ediyorlar ve mezar olduğu konusunda da diretmeye devam ediyorlar.

Bilim Adamları Büyük Piramitin Elektromanyetik Enerjiyi Bir Noktaya Toplayabildiğini Buldu

ITMO Üniversitesi’nden bazı fizikçiler Büyük Piramit’in içindeki odalar da dâhil olmak üzere şeklinin tıpkı radyo dalgaları gibi elektromanyetik enerjiyi tek bir noktaya toplayabildiğini bulguladı. Araştırmacılar büyük piramidin elektromanyetik dalgalar ile nasıl etkileşime geçtiğine baktı. Sonuçlar ise, piramidin kendi iç odalarında ve ayrıca tabanının altında elektromanyetik enerjiyi yoğunlaştırabildiğini gösterdi.

Görsel Kaynak: ITMO Üniversitesi

Çalışmalarını ise Uygulamalı Fizik Dergisi’nde (Journal of Applied Physics) yayınlandılar. Araştırmacılar ilk önce piramitteki rezonansların uzunluğu 200 ila 600 metre arasında değişen radyo dalgalarıyla indüklenebileceğini (Kapalı bir devreyi, yeğinliği her an değişen bir manyetik alanın içine koyarak onun üzerinde bir elektrik akımı oluşturmak.) düşündüler. Daha sonra piramidin elektromanyetik tepkisinin bir modelini yaptılar ve yok olma kesitini hesapladılar. Bu hesaplama ile gelen dalga enerjisinin piramit tarafından dağıtılabildiğini ve emilebildiğini gördüler.

Gize Piramitleri ve Yer Altı Tünelleri İddiası

Bazı rüyalarımda, Gize Piramitleri’nin altında henüz halka açık olmayan bir tünel olduğunu görürdüm. Bu tünelin varlığına nedense baya inanmıştım. Hatta yazmakta olduğum romanımı bu konu üzerine temellendirdim. Fakat hiç oturup var mıdır, yok mudur diye araştırmamıştım. Daha sonra bu yazıyı yazmak için araştırmalara başladığımda gördüm ki, gerçekten böyle bir tünel sistemi varmış. Bu bilgi beni biraz şaşırtsa da, çok sarsmadı. Zira piramitlerin sadece mezar olsun diye yapılan devasa yapılar olduğunu hiç düşünmemiştim. Eleştirel tarafa hep daha yakın durmuştum. İşte şimdi hala çok tartışılan bu tünellerden kısaca bahsedeceğim size…

Mısır’ın Gize Platosu’ndaki, Büyük Piramit de dâhil olmak üzere dünyanın en tanınmış piramitlerinin altında geniş bir yeraltı odaları ve su tüneli ağı keşfedildi. Binlerce yıl önce kumların altında gerçekleşen bir tarih, ana akım öğretilerde bulunmuyor, fakat son zamanlarda yapılan bu keşif bize açıkça bildiğimiz tarihin sadece kısmi olduğunu da gösteriyor. Yanda keşfin yapıldığı 1935 yılına ait gazete küpürünü görebilirsiniz.

Hatta bununla ilgili Herodot’un(Antik Yunan tarihçi ve yazar) bilgisi olması bizi şaşırtıyor. Şöyle diyor Herodot:

“Orada birbirleriyle bağlantılı teraslarla serpiştirilmiş, on iki salon gördüm. İnsanların işi olduğuna inanmak zor. Duvarlar oyulmuş figürlerle kaplı, zarif bir şekilde beyaz mermerden yapılmış ve bir sütun ile çevrelenmiştir. Labirentin bittiği köşenin yakınında, üzerinde iki yüz kırk ayak uzunlukta olan bir piramit, piramidin üzerinde büyük oyulmuş hayvan figürleri ve girilebilecek bir yeraltı geçidi var. Ayrıca bu piramidin, Memphis’teki (Gize) piramitleriyle bağlandığı yeraltı odaları ve tünelleri var.”

1935’te Hamilton M. Wright tarafından yayınlanan bir makale, Gize’nin altındaki tünellerin varlığı kanıtlandı. Fakat ne yazık ki bu bilgi, diğer birçok olağanüstü keşif gibi varlığını kanıtlayan birçok delile rağmen hala Mısır makamları tarafından ısrarla reddedilmekte. Wright tüneller konusunda ise şunları yazmış:

“5000 yıl önce eski Mısırlıların kullandığı bir tünel keşfettik. Bu tünel İkinci Piramit ve Sfenks arasında giden yolun altından geçer. Keops Piramiti’nden, Kefren Piramiti’ne giden geçidin altından geçmenin bir yolunu sağlar. Bu tünelden, 125 metreden daha geniş bir alana yayılan bir dizi şaft ortaya çıkardık, geniş mahkemeler ve yan odalar… ”

Dünyadaki az sayıda insanın varlığı hakkında bilgi sahibi olmasına rağmen, yer altı bölgelerinin varlığı son derece iyi bir şekilde belgelenmiştir. Raporlara göre, şimdi ulaşılamayan yeraltı şehrine, Sfenks’in içinden erişilebiliyor. Merdivenler kayaya oyulmuş durumda ve Nil nehrinin altındaki mağara sistemine iniyor. Gize Platosu’nun altındaki devasa, karmaşık, yeraltı sistemi Doğu’ya uzanıyor ve Kahire’ye doğru ilerliyor. Bu tünellerin girişleri şu an kapatılmış durumda ve girişlere izin verilmiyor. Kısacası üstü örtüldü. Tekrardan belki de bir şekilde gün yüzüne çıkana kadar bu bilgi sadece birkaç kişinin hafızalarında yer edecek.

Hawass Tünellerin Girişinde-Görsel Kaynak: www.ancient-wisdom.com

Sonuç itibari ile Gize Piramitleri’nin neden yapıldığı hala kafalarda soru işareti olsa da, benim düşünceme göre onlar birer enerji santralleriydi. Zira bu piramitler aynı zamanda dünyanın ley hatları (dünyanın manyetik ızgaraları) denilen enerji çıkış merkezlerinin birinin üzerinde konumlanmış durumda. Şu an bu özelliklerini kaybetmiş olabilirler ya da bazı güçler tarafından özellikle kaybettirilmiş olabilirler. Ama bir zamanlar belki de bu amaç için kullanılıyorlardı. Belki de piramitlerin içinde bu amaca hizmet eden özel kristaller ya da sistemler de vardı, kim bilir! Her ne kadar mevcut düzene karşı çıkan araştırmalar engellense de, gerçek bir şekilde ortaya çıkıyor. Mesele bizim hangisine inanmayı seçeceğimizde… Fakat şunu biliyoruz ki, dünyamızda hala keşfedilmemiş ve bilinenin ötesinde olan gerçekler bulunmayı bekliyor. Bulunanlar ise bize bir şeyi söylüyor: Öğrendiklerimizi sorgulamamızı… Ne demiş Sokrates: “Sorgulanmayan hayat yaşamaya değmez.”

Yazının tüm hakları tarafımıza aittir. İzinsiz veya yazarın adı kullanılmadan kopyalanamaz, alıntılanamaz ve paylaşılamaz.

Kaynaklar:

https://www.galaksiarsivi.com/giza-piramitlerinin-altinda-kayip-yeralti-sehri/

https://www.ancient-origins.net/news-history-archaeology/giza-plateau-0010702

https://medium.com/understanding-reality/were-the-pyramids-power-plants-95fd2ebaf7af

http://www.ancient-wisdom.com/gizaunderground.htm

https://curiosmos.com/a-lost-ancient-underground-city-beneath-the-pyramids-of-giza/

https://www.egeyapi.com/blog/index.php/2019/02/06/dunyanin-7-harikasindan-biri-gize-piramitleri-neden-gizemli/

https://www.express.co.uk/travel/articles/996924/great-pyramid-of-giza-secret-mystery-egypt-hidden-chamber-electromagnetic-energy

https://mymodernmet.com/egyptian-pyramids/

https://www.egypttoursportal.com/giza-pyramids-complex/

https://www.express.co.uk/news/weird/1103084/Ancient-Egypt-pyramids-did-aliens-build-pyramids-archaeology-evidence-UFO

https://www.ancient-code.com/chambers-beneath-sphinx-rare-images-show-access-sphinx/

https://www.express.co.uk/news/world/1175580/egypt-saqarra-city-dead-step-pyramid-djoser-sphinx-bettany-hughes-channel-5-spt

https://www.nationalgeographic.com/news/2017/11/great-pyramid-giza-void-discovered-khufu-archaeology-science/

https://www.smithsonianmag.com/history/uncovering-secrets-of-the-sphinx-5053442/

https://www.disclose.tv/hidden-tunnels-beneath-the-great-pyramid-of-giza-313631

https://phys.org/news/2018-07-reveals-great-pyramid-giza-focus.html

https://www.independent.co.uk/news/science/great-pyramid-giza-egypt-electromagnetic-energy-radio-chambers-itmo-university-a8471386.html

https://news.itmo.ru/en/science/photonics/news/7731/

Exit mobile version