Görünenin ötesine değsin ruhun. Unutma! Sen bir tekâmül yolculuğundasın. Zaman algısından özgürleşsin zihnin. Sen aslında zamansız olansın. Duygularının esaretinden kurtulsun benliğin. Sen özgürlüğünle iradene efendisin. Farkındalıkla çık tüm deneyimlerinin dışına. Hatırla! Sen sadece yaşamı deneyimleyen değil, gözlemleyensin.
Kalbinle rezonansa girsin tüm duyguların. Ruhunun derinliklerinden dökülsün bütün sözcüklerin. Dinle yaşamın sonsuz melodisini huzur içinde. Sana varoluşunun nedenlerini fısıldar ruhun, makamından sessizce. Kapa kulaklarını kalabalıkların gürültüsüne. Yaşam sahnesinde sen, kendin olabilmenin özgürlüğüyle… Deneyimlerinin sana kattıklarıyla yürü, ömür bildiğin yolda.
Nice döngülerden geçmiş dünyamız ezelden bugünlere. Nice uygarlıklar tarihin sayfalarında bırakmış izlerini. Geçmişin deneyimleri serilir önümüze vakti geldiğinde. Ruhunu karanlıklara esir edenler, perdelemiş kendi gerçekliklerini en derin korkularıyla. Görünür olmuş artık aydınlık ve karanlığa uzanan yollar. Özgür iradesiyle yürür kendini bilen yolcular.
Farkında niceleri… Unutturulmuş hakikatlerin hatırlanma vakti. Kalkar üstünden sırlanmış bilgilerin örtüleri. Olasılıklar dehlizinde kendini arayan ruhlar, uyanır derin uykularından gerçekliğine usulca. Hatırlar niceleri mühürlenmiş ruhsal sözleşmelerini. Her ruh kendi kaderine giden yolda, tercihleriyle yazar hikâyelerini.
Sor kendine… Neler deneyimledin ömür yolculuğunda? Kimler misafir oldu küçücük dünyana? Hangi farklı hikâyelerde buldun kendini? Neşesiyle ve kederiyle neler yaşadın? Kimlerin ömründen gelip geçtin öylece? Hiç tereddütsüz nelerden vazgeçtin? Ruhunda ve zihninde neler getirdin dünden bugünlere? Hangi değerlerinle bugünkü seni inşa ettin? Öyleyse bir daha düşün kimsin SEN? Ve bir daha sor kendine, deneyimlerinden neler öğrendin?
Örülür ilmek ilmek tekâmülün nispetinde, her zerrende geçmişin bilgileri. Doğum ve ölüm arasında nice döngülerden geçer ruh özün. Vücut bulursun farklı yaşam sahnelerinde, deneyimlerinin bakiyesiyle. Hatırladıklarından ibaret mi sandın yoksa, hatıralarındaki seni. Sırlanmış tüm hücrelerine, bütün deneyimlerinin bilgileri.
Sahiplendiğin tüm benliklerinle, takındığın tüm kimliklerinle ruhunun tekâmülüne yolculuktasın oysaki. Duygu ve düşüncelerinin her biri, hizmet eder tekâmülüne bunu bil. Takip et kalbine düşen hislerini… Sana neler fısıldar? Farkında ol deneyimlerinin… Nedir sana öğretileri? Nelerden korkuyorsun? Nelere isyanın? Hangi değerlerini savunuyorsun? Hangi deneyimlerden kaçınıyorsun? Kimlere tutunuyorsun? Hangi engellerde takılıyorsun? Gözlemle kendini deneyimler sahnesinde. Unutma! Sen beden bulmuş kadim bir ruhsun. Düşüncelerin duygularına, duyguların ise davranışlarına dönüşür. Ve sen davranışlarınla her an yaratım yaparak, deneyimlerinle ruhsal tekâmülüne yürüyensin.
Ey yolcu! Tende olan misafirliğini hatırlarsan eğer. Bilirsin ki yaşam yolculuğun…Öğrenmen, gelişmen, dönüşmen ve ilerlemen amacıyla senin için kolaylaştırılmış olan. Uykundan uyanıp hatırlarsan hakikatini. İllüzyonda olduğunun farkına varırsın elbet. O vakit sadece deneyimleyen değil, gözlemleyen olursun yaşam yolculuğunu. Farkındalık makamını tercih edersen eğer… Kurgulanan tüm oyunlardan özgürleşip, yürürsün bilgelik yolunda.
Unutma! Deneyimlerinin sana öğrettikleriyle, sen her an bilgiyi ruhunda dönüştürensin. O vakit heba etme özenle yazdığın yaşam hikâyeni. Öyle bir hikâye olsun ki, iz bıraksın varlığın yaşamın sonsuzluğuna. Onurlandır varoluşunu ömür bildiğin şu anınla. İşte o zaman hakkınca, tamamlarsın ruhsal akitlerini ömür bildiğin yolda. Sende olanın kıymetini anlarsan uyanmış bilincinle… Vazgeçmezsin asla öz değerlerinden. Ruhunun haykıran sesine kulak verirsen… Yaradılış amacını keşfe çıkmış bulursun kendini. Yaşamı sadece deneyimleyen değil, gözlemleyen olmayı seçersen bilgelikle. Ruhsal tekâmül yolculuğunda farkındalıkla ilerlersin.
Farkındalıkla olsun tüm ruhsal deneyimleriniz. Ve siz gözlemleyen olun tüm deneyimlerinizi bilgelik yolunda.
Sevgiyle, umutla ve sağlıkla olsun yaşam yolculuğunuz.
