Sadece ‘yapılması gerekenleri yaparak’ yaşayan insanların dünyasından öteye geçmeyi seçiyorum ben; edindiğim bilgileri yüreğime yerleştirmeyi…
‘Üst boyutlardan’ yayın yapmayı seçiyorum ben; enerji boyutunda yükselmeyi, yükselirken de bana çekilen insanlara da el vermeyi…
Zihnimin kıvrımları arasına sıkışıp kalmış, ne kadar bilgi varsa, hayatıma uyarlamayı seçiyorum ben; öylece içselleştirmeyi…
Beni geçmiş ve gelecek hapishanesinde esir tutan duyguları -şimdi, burada- salıvermeyi seçiyorum ben; onlardan özgürleşmeyi…
Olaylara ve durumlara, yorum yapmadan, nesnel bir gözle bakmayı seçiyorum ben; duygusal değil duyarlı bir insan olarak yaşamayı…
Bilmediğim konularda bilirkişilik yapmayı bırakmayı seçiyorum ben; ‘işkembeden sallayanlar’dan da uzak durmayı…
Bana hizmet etmeyen tüm zihin kayıtlarını, kafama çakılmış kör inanç kalıplarını silmeyi seçiyorum ben; beynimi arındırmayı…
Sürekli haklı çıkma çabası içinde olmanın nasıl başa bela bir şey olduğunu insanlara göstermeyi seçiyorum ben; gerektiğinde suskun kalmayı..
Yapmak istediğim ne varsa bunları herhangi bir beklenti içinde olmadan yapmayı seçiyorum ben; karşılıksız vermenin ödüllerini toplamayı…
‘Keşke’lerden, pişmanlıklardan uzak, dilediğim gibi yaşayacağım bir hayatı seçiyorum ben; yaptıklarımın sorumluluğunu üstlenmeyi…
”El alem ne der?” psikolojisiyle kendime koyduğum her kısıtlamayı, her engeli kaldırmayı seçiyorum ben; eylemsiz biri olmaktan çıkmayı…
Bahanelerin arkasına sığınmaktan çıkmayı seçiyorum ben; gönlümden geçeni -sonucu ne olursa olsun- cesaretle yapmayı…
”Önce can, sonra canan!” lafını laf olmaktan çıkarıp bir yaşam felsefesine dönüştürmeyi seçiyorum ben; ”ben,” demenin bencillik olmadığını insanlara öğretmeyi…
‘Küçük Ceylan/Küçük Emrah’ filmleriyle kafalara kazınmış rollerden çıkmayı seçiyorum ben; acıların kadını/adamı, kurban ve mağdur edebiyatı yapmayı bırakmayı…
Dramın, hüznün ve melankolinin yerine coşkuyu, mizahı ve neşeyi koymayı seçiyorum ben; yeni çağa böyle uyumlanmayı…
Dil, din, ırk farkı gözetmeden tüm insanları kucaklamayı seçiyorum; birlik ve bütünlük bilinciyle yaşamayı…
*’Yeni Çağ’ın adına yakışır bir insan olarak yaşamayı seçiyorum ben; soluduğum havanın hakkını vererek, kalıcı izler bırakarak yaşamayı…
Şems Terlan
https://www.facebook.com/zihinotesiterapisi/