İçimizdeki fırtına

Fırtına dendiğinde ne anlıyoruz.
Meteoroloji uzmanları, hızı saatte 100 km’yi geçen rüzgârlara fırtına derler. Fakat halk arasında fırtına denilen birçok rüzgârın hızı bundan azdır. Denizciler arasında da saniyede 15 metreden daha hızlı esen rüzgârlara fırtına denir. Fırtına başlamadan önce hava çok durgun olur. Sonra biraz rüzgâr eser ve birden şiddetlenir. Sağanak halinde yağmur başlar, şimşekler çakar. Hava da yağmur fırtınası olmaktadır. Farklı iklim koşullarında kum, kar fırtınası gibi çeşitleri de deneyimlenmektedir.

Bir de duygu fırtınası var ki, iklimi ya da zamanı belirli olmaksızın her daim yaşanabilmektedir. Yaşamı Formula yarışı, kendinizi de direksiyonu her zaman sizde olan ve olması konusunda ısrar eden bir yarış arabası ve yarışmacı olarak görürseniz kaybettiğinizde hissettiğiniz sadece hayal kırıklığı değil bir de duygu fırtınası yaşarsınız.

Hatırlayın, yaşam bir yarış değil, kontrol de asla siz de değil. Bazen, belki de çoğu zaman planlanan sonuçlar değildir ulaştığımız. Kızarız, kızarırız, yumruklarımızı sıkarız belki, suçlarız ve belki de sorumluluklarımız almak yerime hep nedenleri başkasında arar, eser yağarız, öyle denir ya… Tam da fırtına gibi, hızın şiddetine göre. Ne yıkılır neler zarar görür düşünmeksizin.

Rüzgâr, doğal bir döngüdür biz kontrol edemeyiz, lakin duygularımız bizim tekâmülümüzdür, serbest bırakırken bize ait olduklarını her zaman hatırlamak gerekir.

Biraz uzun oldu farkındayım Bugün böyle aktı. Eğer bugünler de içinizde fırtınalar kopuyorsa, izin verin duygularınız çıksın, berhanende kendinize kocaman sarılın, affedin, kendinizi ne kadar çok sevdiğinizi söyleyin. Zira sizi ancak siz anlayabilir ve siz en çok sevebilirsiniz.

Sevgi ve Işıkla