Site icon Yuvaya Yolculuk Dergisi

İnsanlığın şimdiki zamanı

Her yerde, ışık ile karanlık arasındaki savaş sürüp giderken, bulunduğumuz zaman ve gerçeklik algısı içinde, neyin kalbimizden ve neyin de aklımızdan çıkarak, bizi yönlendirdiğine dikkat etmeliyiz.

Şimdiki zamanda, insanın mutluluğu, zorunlu gösterilen maddi değerlere yükseltilmekte, yeni nesiller için ise, ruhtan ve duygudan arınmış yapay bakış açıları geliştirilmesi hedeflenmektedir.

İnsan Piyonlar.

Dünya insanlarının önemli bir kısmı, sosyal medya türevleri, internet ve hatta deep web ile kurduğu ilişkilerle, obsede edilmekte, esir alınmaktadır. Bu müthiş zihin kontrolü, kurbanlarını her geçen gün arttırmakta, negatif etki aşılayan video akışlarına, tik-tok, discord gibi platformlara yönlendirilen kimi gençler ve çocuklar, en verimli zamanlarını böylece harcamaktadır. Takma akıl edinenler, çarpıtılmış bilgilere kapılarak, her şeyde fikir sahibi olup, derinlikten uzak, yüzeyde gezenlere karışırken, abartılı yaşantılara gıpta edenler, yalan haberlerin, tık tuzaklarının, zehirli sözde bilgilerin, çeşitli gizli örgütlerin, kötü niyetli kişilerin ağına düşenler çoğalmaktadır.

Telefonlardan ruhlara işleyen simüle edilmişlik, kesintisiz etkileşimlerle sürüp gitmektedir. İnsanlar, fazladan ek bir organları haline gelen akıllı telefonları ellerinde olmadığında, esrarengiz biçimde bomboş hissetmektedirler. İşte bilinçaltına akan kontrolün döngüsel gücü budur ve ne yazık ki, çok sayıda insan zihnini esir almaya devam etmektedir.

Yapay zeka, insan zekasının daha fazla iş yapabilmesine, yeni teknolojilerin yaratılmasına, yeni nesil drone ve otonom savunma silahlarına, endüstride verimliliğe yardımcı olmakla birlikte, kötü niyetli kişilerin elinde bir kötülük aracı olabiliyor. İnsan davranışlarını analiz edebilen bu algoritma, ses, görüntü ve animasyon gibi etkinlikleri işleyerek, deepfake teknolojisi için kullanılmıştır. Önemli dolandırıcılıklardan biri, sözde bir video konferansla, toplantıya katılan kişilerin, ses ve görüntülerinin, gerçekle birebir aksettirilmesidir. Ne var ki, görüntülü görüşmedeki herkesin, ayni ses ve görüntüye sahip olmasına rağmen, yapay zeka ürünü oldukları ortaya çıkmıştır. Deepfake ayni zamanda, dezenformasyon, kara propaganda, otomatik arama, profil taklidi ve gizlilik ihlali için kullanabiliyor.

Duyarsızlaştırma.

İnsanların psişik yetileri ve konsantrasyon gücü, internet ve akıllı telefon bağımlılığı yüzünden azalırken, enerjileri dijital alana akmakta, irade güçleri zayıflamaktadır. Kavramlar anlamsızlaştırılmakta, insanlar, iletişim araçları ile, bir diğerinin acı çekişini film gibi izlemeye yönlenmekte, gerçekle sanal, birbirine karışmaktadır.

Duyarsızlaştırma, toplumların tüm kesimlerinde işletilmeye çalışılmaktadır. Yapı bozulmaya yüz tutarken, insanlar, hassasiyetlerini kaybetmektedir. Böylece teknoloji, dönüştürdüğü düzeninin egemeni olduğunda, dijitalleşen insaniyet de, giderek sanallaşacaktır.

Bu yapı, bilinçsiz kişilerde etik çökmeyi genişletmektedir. Diğer yandan, telefonlar aracılığı ile saydam alana çekilen özel bilgiler kayıt altına alınmakta, birçok şeyin gizem perdesi yitmektedir.

Kalbin Aklı.

Her geçen gün, kötülük çeşitleri, şiddet, nefret ve öfke, ‘Pandora’nın kutusu’ açılmışçasına yayılıyor. Bütün bunların, Dünya’nın kirlenmesine, ekosistemin bozulmasına, küresel ısınmaya paralel biçimde gelişmesi ise, içinde bulunulan hali daha acıklı kılıyor.

Yine tekrar etmekteyim, gezegendeki doğa ruhlarının; hayat dairesindeki varlıklarla, doğanın dengesi arasında kurduğu eterik bağlantılar, insanların, hayvanların acıları, doğanın kirletilişi ve negatif enerjinin yükselişi ile incitilmektedir.

Erdemsizliğin, bencilliğin baskın çıktığı, nüfus azaltma projelerinin ve bulaşıcı laboratuvar virüsü tehditlerinin insanlığı sürüklediği yerdeyiz. Her gün şahit olunan, kalp sızlatan ürkütücü olaylara, Hakikat’e karşı isyankar konumda bulunan ve Dünya’yı karanlık egemenliklerine boğmak isteyen güçlere, öncelikle; ”insanlığın yüreğinde yanıt verilmesi” başlangıçtır.

Beş duyu tarafından algılanmadığı nedeni ile, maneviyata karşı bir inançsızlık gelişiyorsa, insanların, ”kalbin aklı”na gereksinimi bulunuyor.

Yalnızca fiziki duyuya esaret, düşüştür. Beş duyuda gizlenen haz, ruhun, maneviyatın, hislerin, sezgilerin, insanın yozlaşması, yetinememesi; doğanın da yozlaşmasını sağlayan sonuçları getirir.

Yeni Dünya Savaşı İçin Saldırı Ve Savunma Teknolojileri.

Son sistem savaş uygulamaları ile, ”onurun, kahramanlığın ve cesaretin”; süper bilişimle, yapay zeka ile, orantısız güçle, büyük teknolojiler, lazer silahları, R9X Hellfire gibi füzeler ve hipersonik füzeler karşısında diz çöktürülüşüne ne denilebilir?

Entropi ile bozunan ölümlü alem, göreceli ve gerçeğin gölgesi bir mekan. O nedenle, ”Arz bir harman yeri gibidir, ekilir, savrulur ve toplanır.” Gelişmiş uygarlıkların, dramatik bir döngü ile, ilkel başlangıca geri dönmesi, ”insanlık şuurunun gereği olan halleri” yerine getirmenin; yüksek teknolojiye ulaşmak kadar önemli olduğunu hatırlatıyor.

Şimdiki zamanda, birçok ülkenin, hızlı biçimde saldırı ve savunma yeniliklerini geliştirmek için çabaladığı açıktır. Bütün teknolojik çözümler, önümüzdeki yıllarda, muhtemel Yeni Dünya Savaşı’nda kritik önem taşıyacaktır. Askeri sektörlerde; yapay zekalı otonom silahlar, robotik ve siber güvenlik yatırımları hızlandırılırken, son tekniklerin, etik ve sorumlu bir şekilde kullanılmasına yönelik politikalara acil gereksinim vardır.

Süper bilişimin geleceğinin, savunma ve hipersonik teknolojilerinin ve yarının mühendisliğinin; o büyük gücünü; -okyanus diplerinden-uzaya dek- yaşama saygı katan insani değerlerin korunması için de yönlendirmesi, insanlığın gelecek zamanlarını daha farklı kılabilir.

Ferda Ercan Uyulan

www.facebook.com/okultizmveenerji

www.facebook.com/karanliginmesaji

 

Exit mobile version