Site icon Yuvaya Yolculuk Dergisi

Kaf Kırk Rüyası

Kaf Kırk Rüyası

Kırıktı.

Kırk rüyadan uyandı

Kırk defa kanatlanıp düştü

Saçlarını ördü

Başın taşlara vurdu

Eremedi,

Döndü Dolandı

Dertlendi Geçmedi

Kırk Kilitli Kırk Kapıda,

Anahtar kilide, kilit anahtara uymadı

Aklı çaldı,”Girmesen…” “Girme Sen!” Girmesem…

Kilitledi Tutmadı.

Bildikleri yetmedi.

Az bakıp çıksam dedi

Açılmadı

Bu Kapıdan değildir dedi gitti geri geldi

Kırk kilidi kırk defa ezber etti söylendi

Lisan yetmedi.

Bekledi, Bekledi, Bekledi…

Uyudu Uyandı Kapının önünde…

Kalp çaldı,

Kapı dedi

“Kırklandın” mı?

“Kırk Kapı daha var,

Çok yükün var bıraktın mı?

Kırk defa sustun bir söyledin mi?

Kırk defa düşündün bir defa ettin mı?

Kırk defa Aynı kapıdan mı girdin?

Anlamadın mı?

Kırklanmadın mı?

Kırk oldun bil olmadın mı?
Kırıklardan Kırk yara,

Kırk yaraya bir çare tutmadın mı?

Kırk susmadan bir kelime…

Her kapıyı yarım tutamazsın

Kırk gitmeden bir yol,

Her kapıyı çekip çıkamazsın
Kırk kalmadan bir veda…

Her kapıyı aralık bırakamazsın.

Kırıklardan ziyan bilme,

Kanamadan devâ bulmazsın!

Aramakla bulunmaz

Çölde Derya bulmadan

Kutupta Kavrulmadan

Deryaya nefessiz dalmadan…

Bulduğunda zerre bil,

Bulanlar arayanlardır

Kırk Kapıdan,

Kırk defa üryan figan Kırklanan…

Exit mobile version