Site icon Yuvaya Yolculuk Dergisi

Kendine uyan şifa sende

Gökyüzünü kaybettik. İçinde insan türevi ayrılıklar katıştırıp. Kimimizin korkusunu kusmuğu bulaştı düşlerimize, kimimizin sevincinin ıstırabı doluştu kulağımıza can havli tükenmişliklerle.

Şifa aradık, kendimizden kendimize çoğalttığımız karın ağrısı hüzünlerde. Kimi zaman bilerek yükledik omuzlarımıza bize ait olmayan dertleri, kendi derdimizcesine acıtarak parmak uçlarımızı.

Kapılara vurduk yumruk yumruk gözyaşları ile. Derdimizin dermanı sandık arka arkaya dizilmiş sözcükleri. Derdimizi çözer sandık, cümleleri olanları. Derdimizin kendisi sandık, ruhumuza omuz atıp gidenleri.

Hep uykuda idik, hep uyandığımızı düşünüp yedik bütün tokatları. Ağladık, güldük, sevindik, mutlu olduk, acıdık, acıtıldık, suçlu aradık, suçladık, suçlandık ve hep öleceğimizi düşündüğümüz yerde yeniden ve tekrardan doğduk.

Sonra anladık ki biz istersek ancak kendimizi acıtabilirmişiz! Biz istersek kendimizi düze çıkartabilirmişiz! Biz istersek biz olabilirmişiz!

Sen istersen şifanın kendisi olabilirsin. İste ve kendin ol…

 

Exit mobile version