Cuma sabahı Koç Burcunun 11 derecesinde bir yeniay meydana geliyor. Ramazan Ayının girişini de haber veren bu göksel enerjiler deyim yerindeyse ”oyun hamuru” gibi sahibine göre biçimlenmesi için serbest bırakılmış görünüyor. Varlığın ilk hali olan ateşi avucuna almaya cesaret etmek ve onu ham alevden faydalı bir aydınlığa çevirmek işte bütün mesele bu.
Büyük kahramanlar ya da kahramanlık öykülerinde sonunu düşünmek ya da riski hesaplamak yoktur. Sadece gözü kara bir şekilde yola çıkma vardır. Bu tam da Koç enerjisini anlatır. Chiron ve Merkür kavuşumlu bu yeniayda yeniden kendi hayatlarımızın kahramanı olabilmek için bir şansımız olduğunu görebilirsek, irademizi daha çok ortaya koyabileceğiz. Bu, artık kendi söküğünü kendi dikebilen terzi olmak anlamına gelir. Oldurmak istediğiniz ya da düzeltmek istediğimiz her konuda yeni girişimlerde bulunabiliriz.
Koç Burcundaki gezegenlerin ve yeniayın yöneticisinin Satürn kontağına bakılırsa girişimler ancak özgür düşünce ve disiplinle desteklendiğinde yaşamlarımızda bir fark yaratabilecek. Chiron şifayı aramak kadar şifayı paylaşmak, sunmak, iyileştirmek ve onarmakla da ilgili olduğundan önce kendimizden başlayarak içten dışa temizlenmeye niyet edebiliriz. Merkür vasıtası ile bu şifa enerjisi sözlerle, nefesle, müzikle, dokunarak ve elimizle bizzat vererek ya da kesip atarak da gelebilir. Kırık kalpler onarılabilir. Anlaşma ve sözleşmelerdeki hatalar telafi edilebilir. İyilik hareketi zincirleri başlatılabilir.
Neptün ve Jüpiter’in kavuşuma doğru gitmesi ilahi perdeyi giderek daha çok aralıyor. Kova burcundaki stelyum ise topluluğun hayrına yapılacak her işi destekliyor. Venüs ve Marsı yanına alan Satürn sevginin de paranın da iradenin de halktan yana kullanılmasını istiyor. O sebeple Ramazan müjdecisi bu yeniayda Neptün/Jüpiter gibi sırf ilahi rahmet sembolikleri değil aynı zamanda sosyal adalet ve bunun sistemli bir harekete dönüştürülmesiyle ilgili olarak da yoğun
Kova sembolleri çalışıyor. Herkes kendi haritasına yani potansiyeline göre tarafını seçerek kullanacak bu enerjiyi. İçine bencillik ve faydacılığın gölgesi girmezse yani buna izin vermezsek topyekûn şifa göreceğimiz bir enerji çalışabilir. Ülke haritasında pek de şık bir görünüm yapmayan yeniay halk için daha çok baskı ve zorluk yaratacak kararlar, kadınlar, gençler, üniversiteler, sanat, spor ve eğlence sektörü için engel ve gecikmeler oluşturabilir. Ayrıca ülkenin yönetim kesimi, yöneticiler ve muhalefet arasındaki gerilim büyüyebilir.
Gökyüzündeki iyicil etkiler ne kadar çok olursa olsun siyaset bundan hiç nasiplenmiyor, kiri pası hiç gitmiyor. Belli ki insanın içinden iktidar hırsı ancak insanın canıyla birlikte çıkıyor. Halbuki Haktan aldığını halka vermek ve ”Veren El Olmak” işte bütün mesele bu…
