Daha kaç defa geriye dönüp eksik bıraktığınızı düşündüğünüz bir şeyleri tamamlamaya çalışacaksınız?
Daha kaç yarayı yeniden açıp tekrardan iyileştirmeye çalışacaksınız?
Kaç ömrü daha geçmişinizin karanlık dehlizlerinde ışık arayarak harcayacaksınız?
Kaç acı dolu anının duygusal yüklerini eşeleyip gün yüzüne çıkararak özgürleşmeyi umacaksınız?
Daha kaç kapıyı çalacak ve evde miyim diye yedi kat yabancılardan medet umacaksınız?
Daha kaç mucizeye şahitlik edecek ve yine de güvende olduğunuza inanamayacaksınız?
Daha kaç ömür, ihtiyacınız olan şeyin, güzellikle baştan çıkmak olduğunu anlamanız için aşkın sizi bulmasını bekleyeceksiniz?
Daha kaç gün batımını, yağmur kokusunu, bir gözdeki ışıltıyı, aşkın bitimsiz şarkısını; geçmişinizden geleceğinize umut taşımaya çabalarken harcayacaksınız?
Ne zaman sadece gülümseyeceksiniz?
Ne zaman yeni hayallerin büyüsünü kendinize bir daha ve bir daha satmayı ve her defasında tekrar tekrar bedeller ödeyerek satın almayı bırakacaksınız?
Ne zaman korkunuzun tohumlarını geleceğe saçıp saçıp sonra da onu köklerinden sökebilmek için kör kuyularınızda aranmayı bırakacaksınız?
