Farkındalığın sürprizli yollarında ilerlerken,
Bazen iki ileri bir geri gidersin, mehter takımı yürüyüşü misali.
Olsun…
Sakın moralini bozma.
Özgürleşme bir mücadele, bir çaba olmasın senin için..
Ya da rutine bağladığın bir zorunluluk…
Hani dişlerini fırçalamadan yattığın suçlu gecelerin gibi ️
Rahat ol..
Bırak ve olanı yaşa.
Ne dersini anlamak içinde uğraş,
Ne de deneyimi atlatmak için çabala.
Bir an gelir ve o da geçer..
Nasıl olsa geçer.
Zihnini yormadan da bunu idrak edebilirsin.
Kendini veya başkalarını suçlamadan da deneyimini yaşayabilirsin.
“Artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak ” duygusuyla barıştığın anda;
İnan bana “yeni gerçekliğini” de seveceksin.
Hemen itiraz etme.
Zira yaşamadan ne bileceksin?
Denemeye cesaret et ki; kamaştırsın gözünü, hiç bilmediğin renkler
Ve görünür olsun, girmeye cesaret edemediğin, o benzersiz bahçeler.
Sevildiğine, korunduğuna emin ellerde.
Güven kendine.
Ve senden ayrı olmayan, O kusursuz varoluşa.
Bırak kendini kendine, yine yeniden
Ardını görsen de, görmesen de…!
Sonunu bilsen de bilmesen de…!
Gördüğüne herkes inanır
Sen görmediğini dile…
Görebildiğine inanmak yerine,
Artık inandığını hakikat eyle…!