Ne güzel şarkıdır; “Rüyalar gerçek olsa, seni her gün görürdüm” şarkısı…
Rüyalarımız ya da düşlerimiz…
Bu konuda iki soru sıkça sorulur. Birincisi “Herkes rüya görür mü?”
İkincisi ise “Rüyalar gerçek olur mu?”
***
Evet, herkes rüya görür, sadece “kişi” gördüğü rüyayı hatırlamaz…
Neden diyeceksiniz haliyle…
İnsanları uyku hali hiç de öyle basite alınacak şey değildir. Bu konuyu çok uygun bir zamanda daha geniş ele alma imkanımız olur inşallah…
Şimdi konumuz “rüya” olduğu için bu konuyu ele alıyorum…
…
Bizler uyurken her birinin doksan dakikalık evrelerden oluştuğu üç süreç tamamlarız…
Birincisi; bilincin kapalı olduğu evre,
İkincisi; “bilincin yarı kapalı” olduğu evre,
Üçüncüsü ise bilincin tamamen açık olduğu evre…
Bilincin kapalı olduğu evrede tamamen bilinçaltı, yani kişinin tek başına bilinç düzeyine çıkartamadığı bir takım şeylerin yaşanır.
Rüya anında rüyanın içine öyle gireriz, gördüklerimizi öyle yaşarız ki, kimi zaman konuşur, kimi zaman güler hatta ağlarız da…
Ama asla farkına varamayız…
Bu konuda ilk akla gelenler “uyurgezerlerdir…”
Geceliği ile pijaması eşofmanı ile hatta grantuvalet giyinip dışarı çıkan, gezdikten sonra tekrar eve dönen,
Bilgisayarının başına geçip mesaj atan, mutfağa gidip yemek yiyip yatan çok insan var aramızda…
Sabah sorun hiçbir şey hatırlamazlar.
Çünkü bilincin kapalı olduğu evrede gerçekleşmiştir bunlar…
Akşam yatmadan önce masa saatinizin alarmını kurarsınız, çalmadığında “kim kapattı” diye düşünmeye başlarsınız ya işte durum aynen böyledir…
***
Oysa beynimiz o kadar güçlü o kadar ilginçtir ki ne yapmak istediğinizi bilir ve siz p an bilinç düzeyinde olmasanız da size yaptırır…
***
Bilincin yarı kapalı olduğu evreye gelince; bu evrede kişinin uykusu yaptığı şeyleri hatırlayamayacak kadar ağır değildir…
Bilinç tam kapalı olduğunda tabiri caizse yanında top atsanız uyandıramazsınız insanları. Ama bilinç yarı kapalı evrede ise uyandırabilirsiniz…
Mutlaka duymuşsunuzdur “benim uykum çok ağırdır, ayağımdan sürükleseniz uyanmam” dendiğini, inanın doğrudur ben çok şahit oldum…
***
Birde bilincin açık olduğu evre var ki gözlerimiz kapalıdır ama gördüğümüz her rüyayı tüm ayrıntılarıyla hatırlarız ve o an gördüğümüz rüyanın farkındayızdır…
Örneğin rüyada “ağlıyorsak” döktüğümüz gözyaşını çok net ve somut olarak hissederiz…
Bazen de “iyi ve güzel “ bir rüya gördüğümüzde bizi kaldırmaya geldiklerinde, ya duymazdan gelir ya da beş dakika daha diyerek rüyayı tekrar görmek isteriz…
Uyandınız mı bir kere rüyanız da bitmiştir uyumak isteğiniz de, geçmiş olsun…
***
Yani bilim adamlarının dediğine göre, rüya görmeyen insan yoktur. Sadece rüya gördüğü andaki “uyku” evresine göre hatırlamadığı rüyalar vardır…
***
Peki, “rüyalar gerçek olur mu?”
Benim her gördüğüm rüya gerçek oluyor, diyenleri duymuşsunuz.
Bir bilim adamı yıllar önce diyor ki; “zekanın gerçek göstergesi bilgi değil hayal gücüdür”
Bilgi çoğu insanın var olan bir şeyi sorgulamadan kabullenmesiyle olur.
Bu bağlamda düşündüğünüzde bir insan çok istediği bir şeyi, örneğin son model bir arabayı rüyasında gördüğü sırada tam binecekken kaybolduğunu, gerçek olmadığını fark ederler…
Böylece de, bunun bir hayal olduğunu farz edip gerçekle alakası yok deyip kendilerini kandırırlar…
***
Halbuki bunun sebebi “rüyaların” gerçek olup olmaması değildir, o çok istediği ve kendisini mutlu sona ulaştıracağınızı düşündüğü şeyin olacağına inanmamasıdır…
Çünkü odaklandığı şey “mutsuz sondur”
Çok sevdiğim bir dostum “müzik merkezi” açmayı arzuluyor, açabilir miyim de kendi kendini yargılayıp duruyordu. Ona sürekli dedim ki sadece “açtığını ve orada ne kadar mutlu ve başarılı olacağını” düşün, mutlaka açarsın…
Hayaller gerçek olmaz, diye düşünmeyin, çünkü bilinçaltına aldığınızda beyin sizi bu şekilde yönlendirmeye başlar…
***
Bundan vazgeçin ve gerçekleri kabullenin inanın her şey düzelecek ve sizin yönlendirdiğiniz şekilde mutlaka değişecektir…
Nasıl ki yanlış öğrenmeler yanlış sonuçlara neden olursa “mutsuz son” hayali de mutsuzlukla sonuçlanacaktır…
Olumsuz gördüğünüz her rüyayı olumlu rüyalarla yer değiştirin…
Unutmayın “rüyaları gerçekleştirmenin” tek bir yolu vardır; uyanmak…
***
Gerçeklere görmek istediğiniz gibi bakmayın somut haliyle bakın. Aksi takdirde önünüze biri yana biri yanmayan mum varken, ikisinin de aynı olduğunu söyler ve buna inanırsınız…
Halbuki bilirsiniz ki gerçek hayatta, yanan mumla yanmayan mum arasında çok büyük farklılıklar vardır…
Çok zor değil…
Görecek güce, bakabilecek cesarete ve anlayabilecek iradeye sahip olmanız yeterlidir…
***
Hayal gücünüzü kullanmaktan da gerçekleşmesi için mücadele etmekten de,
Asla vazgeçmeyin…
