Site icon Yuvaya Yolculuk Dergisi

Sessiz harfler durağı

Koca bir yürek var bu bedenin altında,

Yürekte saklanmış binlerce sessiz harfler sıra bekler

Ağız dolusu kahkahalar, hıçkırıklar toz duman olmuş

Karman çorman mevsim geçişleri gördüm zamanın birinde

Zaman geçerken geceden gündüze

Gündüzden geceye

Kayıtsız kalmış binlerce ruh gördüm gökyüzünde

Dalgalar vururken gözlerime bir denizin ortasında

Sessiz harfler durağından yankılanır bir çığlık

Sessizliğin sesinde gürültülü bir gece gibi

Kulağımda hep aynı şarkıyı duyarken

Yüreğimde ağır bir taş…

Göğsüme göğsüme ağır ağır basarken

Gözlerim gözlerinden kaçar gider uzaklara

Sanki yıllar geçip gitmiş bir anda

Neydi bu şimdi?

Bir sebebi var mıydı bu yağmurun?

Sağ çıkabildik mi bu selden?

Sağ çıkabilecek miyiz ya da bu ay ışığında sürüklenirken?

Koca bir yüreğe kaç sevgi sığabilir hiç düşündün mü?

Kaç enkazdan sağ çıkabiliriz daha?

Gerçekler bir duvar kadar sertken

Ayaklarım toprağa basar çimenlerle kaplı

Ben bir ağacım dallı budaklı

Çiçeklerim var her bahar yeniden açan

Ben bir nehirim masmavi

Durmaksızın akar sularım can verir toprağa

Ben küçük bir kız çocuğuyum hala

Hala kırılgan ve umutlu…

Anladım ve bilmelisin,

Gökkuşağı tek renk olamaz…

Hiçbir zaman…

Exit mobile version