Koca bir yürek var bu bedenin altında,
Yürekte saklanmış binlerce sessiz harfler sıra bekler
Ağız dolusu kahkahalar, hıçkırıklar toz duman olmuş
Karman çorman mevsim geçişleri gördüm zamanın birinde
Zaman geçerken geceden gündüze
Gündüzden geceye
Kayıtsız kalmış binlerce ruh gördüm gökyüzünde
Dalgalar vururken gözlerime bir denizin ortasında
Sessiz harfler durağından yankılanır bir çığlık
Sessizliğin sesinde gürültülü bir gece gibi
Kulağımda hep aynı şarkıyı duyarken
Yüreğimde ağır bir taş…
Göğsüme göğsüme ağır ağır basarken
Gözlerim gözlerinden kaçar gider uzaklara
Sanki yıllar geçip gitmiş bir anda
Neydi bu şimdi?
Bir sebebi var mıydı bu yağmurun?
Sağ çıkabildik mi bu selden?
Sağ çıkabilecek miyiz ya da bu ay ışığında sürüklenirken?
Koca bir yüreğe kaç sevgi sığabilir hiç düşündün mü?
Kaç enkazdan sağ çıkabiliriz daha?
Gerçekler bir duvar kadar sertken
Ayaklarım toprağa basar çimenlerle kaplı
Ben bir ağacım dallı budaklı
Çiçeklerim var her bahar yeniden açan
Ben bir nehirim masmavi
Durmaksızın akar sularım can verir toprağa
Ben küçük bir kız çocuğuyum hala
Hala kırılgan ve umutlu…
Anladım ve bilmelisin,
Gökkuşağı tek renk olamaz…
Hiçbir zaman…