Site icon Yuvaya Yolculuk Dergisi

Yoksa bir Şaman mısın?

‘’Gidiyoruz’’, ‘’geliyoruz’’, yine başa dönüyoruz..Ve bir türlü kadim kültürlerden vazgeçemiyor yeryüzü insanı. Bunların içinde en sık başvurulanı ve merak edileni de ‘’Şamanizm’’. Neden?, cevabı çok basit: İnsan, çoğu zaman unutsa da ‘’Doğa Ana’nın kopmaz bir parçasıdır.

Son zamanlarda ‘’şamanlık’’ adetlerine olan ilgi oldukça artmış görünüyor. Çünkü, Adem oğlu, Havva kızı,  yapaylıktan nasibini fazlasıyla almış olarak, özüne dönme telaşı içinde, hevesle çareler arıyor. Bir çok kişi; iyi gelen bir şeyler bulma ümidiyle, yüz binlerce yıldır, orada köşesinde gururla duran ve yerini bir kere olsun terk etmemiş ‘’şamanizm’’ e yönelmiş durumda.  Belki de zaten birer ‘’şaman’’ lar ve sadece bunu onlara birilerinin hatırlatması gerekiyordur.

Bu yazımda, bir şamanın özelliklerinden söz ederek, kendisiyle ilgili ipuçlarını değerlendirmeyi okuyucuma sunuyorum:

1.Halihazırda devam etmekte olan global bilinç değişimini fazlasıyla hissetmek.

Şüphesiz, bir uyanma hali tüm dünyada yayılırken bir şaman, biraz daha farklı olarak bu uyanışı sadece hissetmekle kalmıyor, bir şekilde uyandırma pozisyonlarında liderlik yaparak mıknatıs gibi, diğer kişileri kendine çekiyor.  Bilinç dönüşümünün ve tekamülün gelişimine aktif olarak önde yol açıyor.

2.Onu, şamanik liderlik rolüne hazırlayan zor bir inisiyasyondan geçiyor.

Şamanın yaşadığı duygusal travmalar ve karşılaştığı dünya zorlukları diğerlerinden daha zorlayıcı ve bununla beraber güçlendirici olabiliyor. Çünkü; derdin ‘’dermanını’’ bulup, bunu daha sonra hayatlara uygulayabilmesi açısından engebeli bir inisiyasyondan geçmesi bazen neredeyse şart oluyor.

3.Ne olursa olsun hep naziksin ve içinde yaşarsın.

Şamanlar, çok boyutlu varlıklardır. Görünen ve görünmeyen dünyalar arasında tabiri caizse dans ederler. Eğer; şamanik bir arketipin varsa 3.boyuttaki zaman navigasyonun, diğer dünyalılardan önemli derecede farklıdır ve diğer boyutlarda kendini daha çok ‘’yuvada’’ hissedersin.

4. Doğa, evindir.

Şaman, doğa ve insanlar arasında bir köprüdür. Dağların, okyanusların, ağaçlar ve hayvanların tercümanıdır. Doğanın kendisiyle konuştuğunu hissede ve en mutlu olduğu anlar, doğada kaldığı saatlerdir.

5. Çok hassassın.

Başkalarının gördüğünden daha çok şey görür, duyduğundan daha fazlasını duyar bir şaman. Kokulara aşırı duyarlıdır ve hemen tanır. Toplumda bu yüzden garip karşılanabilir. Ama aslında bu ona verilmiş bir hediyedir.

6. Acı çekmekte olan insanlara, hayvanlara ve doğaya çekilirsin.

Doğal şifacı olmaları şamanları, ruhsal bir çekimle acı çekenlere doğru yönlendirir. Doğa Ana’nın tüm hünerlerini bilme merakında ve bazen de iyi bir uygulayıcısı olarak şifalarından vermeyi ruhsal görev edinmişlerdir.

7. ’’Şaman hastalığı’’ belirtileri.

Aşırı hassasiyetlerinden dolayı ve modern kültürün onlarda yarattığı depresif etkiler sebebiyle, uyumsuzluklarının sonucu olarak, kronik yorgunluk, migren, bel ağrıları çekerler. Bu durum, kendilerinin ‘‘bir şaman’’ olduğunu biri onlara hatırlatıncaya dek devam eder. Çağrıyı aldıklarında özlerini farkederler.

8.Canlı rüyalar.

Görünmeyen diyarlar, bir şamanla rüyalarında iletişime geçer. Hatta şamanik totemi ona yol gösterir. Bir hayvan figüründe çoğu zaman rüyalarında belirgin olarak onunla konuşur. Şamanın rüyaları oldukça canlı ve 3. boyuttan bile daha hissedilir olabilir.

9.Psişik güçler.

Telepati, şifalı eller, hayvanlarla konuşabilme, onları anlayabilme ve anlaşılabilme, hatta telekinezi bir şamanın özellikleri olabilir.

10.Bir yere ait hissedememek.

Şaman, modern toplumda ve yerleşim birimlerinde yabancılık çeker. Ancak; kendisi gibi olan diğer şamanları bulduğunda ve onlarla iletişim halinde olduğunda biraz olsun teselli bulur. Hiçbir yere ait hissedemez çünkü; içinde bir yerde, rolünün sadece‘’bir köprü’’ olduğunu bilir.

Bu ipuçları ışığında, ‘’Yoksa bir Şaman mısın?’’ Çağrısını aldıysan, “Evet !!!”

Exit mobile version