Site icon Yuvaya Yolculuk Dergisi

Ölümün İlmi

Yaktılar ışığı. Yaktılar dünyayı. Yaktılar Aşığı. Küller kaldı şimdi yarına ve yarından öte zamanlara.

Biliriz ki perde inceldiğinde yaşam kısalırmış ve kısalan yarınlarda kodlanan yaşam tohumları her bir yana dağılırmış. Dün yaşamdan nefes çekenler bugün ölümden ışık çekiyorlar. ölüler güçleniyor ki yarınlaşan dünyada yaşam kodlansın. Karanlık zamanlarda sınar seni, sen olup sana gelenler.

Ve bilirsin ki sen sana ölmezsen, seni senden alırlar.
Alan Verendir.
Kıran Kırılandır.
Seven Sevilen ve ÖLen öldürendir.

Yaşamın köklerinden cevhere kaynak olanlar yarınlarda yoksa o yarınlarda yoktur. Bu kesin ve kesilen her bir damarda aKAN, mühürler ölüleri dünyaya.

Çaktık aha çaktık ışığı da ölüm biçtik biçtiğimiz hasat olan yüreklerdi ve bu yüreklerde yaşayan canlar. Canlar derim ölümden sonra canlananlar bilirler ki hakkın huzuruna cennet olmadan gidilmez. Bilirler ki el alırsan el verirsin. Kol alırsan kol verirsin. Yaşam alırsan yaşamdan olur nefes verirsin ve verdiğin nefes son olur yarınlara açılan ışık kapısında ve kalırsın kapıda dediler.

Derim ki Ölüm HAR’dır harlanan yaşamda insan haktır.ve o hakkıyla istediğini yaşatır ve yaratır sonuçları aktır. PAK’tır. Ve HAK’tır. Karanlığın ilminden yarınlara yol olanlar bilirler ki yaşam henüz kapkara bir sayfadır. İnsanlığın alnında lekedir nefes. Kararan ve karartılan her bir yaşam lanetler yarınlarda karartanları. Bu kesindir Amin Şimdilik Olan ve Şimdilik aha işte bu. Şimdi ve her anda Amin Amen Amon…

Exit mobile version