Site icon Yuvaya Yolculuk Dergisi

Can Ustası

Cama üfleyen ustaları seyrederken büyülenirim. Camdan tüpleri, ateşte döndüre döndüre eritip önce sıvı hale getirir cam sıvılaştıkça tüpün ucundan nefesini üfler, üflerken de ateşin üzerinde döndürerek şekil vermeye devam eder. Arada durup üflediği camın nasıl şekil aldığına bakar sonra hızla tekrar aynı işlemi yapmaya devam eder.

Camla usta kendi içinde bir döngüde hasbihal eder gibidir. Cam ne diyorsa ustasına! Usta büyük bir titizlikle ateşin üstünde onun oluşunu gözleyip nefesini üfleyerek şekillendirmektedir. Tıpkı can gibi diye geçer içimden.

Farkında olmadan yaşadığımız hayat bizi bir şekle sokup katılaştırır. Ne zaman ki aşkın ateşine düşeriz, o zaman o katı form erir tekrar şekil alabilir hale gelir. Usta nefsinden nefesini kalbimize üfler, biz her nefesle olduğumuz halimize; zihnimize, bedenimize can veririz.

İstanbul’da cam üfleme sanatıyla ilgili bir performans sergilemek için gelen bir sanatçının söyledikleri geldi aklıma bu satırları yazarken; “Cama istediğin şekli vermek çok zor. Çalışırken sıcak cama elle dokunamıyorsun, sadece hissederek hareket ediyor ve oluşumu seyrediyorsun. En önemlisi bu iki unsur arasında denge oluşturmak.”

CAN Ustası – Cam Üfleme Sanatı

Hayatın içinde, ailemiz, toplum, yaşadığımız kültür, koşullarımız o ana kadar tüm duygu ve düşüncelerimiz, bir form verir bize. Aşka düştüğümüz de ateşiyle yakarak sınırlarımızı kaldırıp düşüncemizi zihnimizi bedenimizi esnetip adeta cam gibi sıvılaştırır İçimizde yeni hal için sonsuz olasılık barındırırız, o ateşin içinde yanarken usta büyük bir maharetle kalbimize üfler O ruhumuza can üfledikçe bizim aşkın ateşiyle düşüncemizin halimizin sureti değişir. Her nefesle renkler dolar içimize ya da bizde ki renkler görünür hale gelir.

Usta kim peki; cam mı, nefes mi, üfleyen mi, ateş mi?
Onun aşkının ateşiyle yanıp verdiği nefesini canımızda hissediyorsak tıpkı cam sanatçısının aradaki dengeyi her nefeste hissederek bulduğu gibi. Nefsimiz can ustasının nefesindendir bunu bilip yandıkça kalıplar yıkılır, ateşin üstünde döne döne suret değişir ruha giden yolu buluruz her nefes alışımızda bir’leşiriz.

Exit mobile version