Duymuşsunuzdur, orada burada sarkaç eğitimleri verilir; ucuna taş bağlanmış metal bir zincirin nasıl sallandığını öğrenmek için birilerine dünya paralar verenler var bu dünyada, inanılır gibi değil.
Şaşırtıcı, gerçekten çok şaşırtıcı; birilerinin hala böyle boş işlerle oyalanması; bu da akıl alır gibi değil.
Ha bu arada, sözde eğitmenler, bu sarkaçların çeşit çeşidini üretmekte çok başarılıdır; oysa işin özü bu değildir ancak onlar bunu bilmez ya da bilse bile söylemez. Hepsinin günahı boynuna artık.
Tabii üretemeyenler de üretenlerden satın alır; sarkaç endüstrisi böyle kurulmuştur.
Bu eğitimleri verenler ritüellere fazlaca daldıkları, dağıldıkları için karışır; tıpkı ellerindeki sarkaçlar gibi oradan oraya savrulur durur.
Dağıldıkları için de bilinç ve titreşimleri bir türlü eşdeğer düzeye gelemez.
Bu nedenle onlar derin bilgileri kavrayamaz çünkü bunun için dengede olmak, öyle kalmak gereklidir.
Dağınıklık takıntıyı getirir; mesela onların içinde din zannettikleri şekilci eylemlere çekilenler bir hayli fazladır.
Ee, din en etkili uyutma araçlarından, uyuşturuculardan biridir; ne yapsınlar? En kolayı olduğu için ona sarılırlar.
Sarkaç markaç, ya hu bırakın bu işleri; sadeleşin ve Evren’in öz bilgisini çekmeye niyet edin. Sizi, insanlığı düze çıkaracak o bilgilerdir.
Hem Allah’ın sarkacı mı vardı Allah aşkına?
Ha ama sopası var, onu iyi biliyorum…