Bazen hayatımızdaki bazı olaylar, bizi hiç beklemediğimiz bir gerçekle yüz yüze getirir. Özellikle ilişkilerimizde sürekli aynı sorunları yaşıyor ya da bir türlü sağlam bir ilişki kuramıyorsak, belki de sorunun kökeninde ruhsal olarak farklı kişilerle evli olmamız yatıyordur. Kulağa tuhaf gelse de, hayatının büyük bir kısmını bu şekilde yaşayan birçok insan var. İşte size böyle bir hikaye.
Bir gün, genç bir kadın bana geldi ve gözleri dolu dolu, “Ben evin annesi miyim, babası mıyım, yoksa çocuğu muyum? Bilmiyorum ve artık gerçek rolümü bilmek istiyorum” dedi. Hayatında bir şeylerin eksik olduğunu hissediyor, ama bu eksikliği bir türlü bulamıyordu. İlişkileri başlamadan bitiyor, ne kadar çabalarsa çabalasın, bir türlü mutlu olamıyordu.
Onun bu haykırışı ile başladık çalışmaya. Konu derinleştikçe, annesiyle olan ilişkisinin, düşündüğünden çok daha karmaşık olduğunu fark ettik. Annesi, yıllar önce eşini kaybetmişti. Bu büyük kaybın ardından, genç kadını eşinin yerine koymuş ve kızının yeni bir hayata başlamasına fark etmeden hep engeller koymaya başlamıştı. Bunu kimi zaman sevgiyle yaparken, kimi zamanda gerçekten manipüle ediyordu. Ve genç kadın, bilinçsizce annesinin kendisine biçtiği bu rolü kabul etmişti. Nereye giderse annesini götürmeye çalışıyor, tüm ihtiyaçlarını sonuç kendinden vazgeçmek dahi olsa yapmaya çalışıyordu. Bir şeyi eksik bıraktığında ise tam bir kaprisle karşılaşıyordu. Anne ve kız arasındaki bu derin bağ, bu sessiz anlaşma onları ruhsal olarak bir evlilik içine sokmuştu!
“Ben annemle evliyim” cümlesiyle kas testi yaptığımızda, cevap “evet” çıktı.
Evet, bu genç kadın aslında ruhsal olarak annesiyle evliydi! Kendisi de çıkan sonuca şaşırsa bile, anlamaya başlamıştı annesiyle ilişkisinde ki dinamikleri. Ve bu evlilik öyle güçlüydü ki, hayatına yeni bir ilişkiyi dahil etmesi neredeyse imkansız hale gelmişti. Her yeni ilişki başladığında, bu ruhsal bağ devreye giriyor ve onu hızlıca sona erdiriyordu. Çünkü bilinçaltında, annesine olan bağlılığı o kadar kuvvetliydi ki, başka birine yer kalmıyordu.
Bu hikaye, sadece bu genç kadınla sınırlı değil. Aslında birçok insan, farkında olmadan, ruhsal evlilik yaşar durumda. Bu bağlar, bazen anneyle, bazen babayla, bazen de bir iş veya başka bir kişiyle kurulmuş olabiliyor.
Hani bazı kişiler için şöyle deriz; “Adam işiyle evli” ya da “İşine aşık” diye. Mutlaka çevrenizde vardır böyle kişiler. İşine o kadar bağlı ki, hayatında her şeyin merkezine işini koymuş. Eşi ve çocuklarıyla vakit geçirmeye çalışsa da, aklı hep işinde. Enerjisi, işine aktıkça, ailesiyle olan bağları zayıflıyor. Aslında bu adam, ruhsal olarak işiyle evli! Bu tür ruhsal evlilikler, kişinin hayatında büyük boşluklar yaratır ve ne yazık ki ilişkilerdeki dengeyi bozar.
Peki, ne yapmak gerek?
İlişkilerde dengeyi korumak ve sadece kendi rolümüzde kalmak gerekiyor.
Theta Healing tekniği ile “Ruhsal Boşanma” (Ruhsal Boşanma Nedir? yazıma bakabilirsiniz), tam olarak burada devreye giriyor. Bu tür bağlar, bilinçli bir şekilde çözülmezse, kişi hayatı boyunca bu yükü taşımak zorunda kaldığı gibi, ilişkide olması gereken dinamik bozulduğu için, diğer tüm ilişkilerinde de bu durumun yansımalarını yaşamaya devam eder. Ruhsal boşanma çalışmaları ve bağ kesme teknikleri, kişinin bu bağlardan özgürleşmesine, kendi enerjisini geri kazanmasına ve hayatına yeni bir denge getirmesine yardımcı olabilir.
Genç kadının hikayesine dönersek, annesiyle olan bu ruhsal evliliği fark ettikten sonra yapılan çalışmalarla kendi enerjisini geri kazandı. İlişkilerdeki dinamikler olması gereken şekle dönünce hayatında daha fazla yer açılmaya başladı. Bu süreç, ona yeni bir başlangıç fırsatı verdi.
Sonuç olarak, ruhsal evlilikler, görünmeyen ama çok güçlü bağlardır. Bazen fark etmediğimiz bu bağlar, hayatımızı yönlendirebilir. Eğer siz de ilişkilerinizde sürekli aynı sorunları yaşıyorsanız, belki de bu gizli bağları keşfetme zamanı gelmiştir.
Sonsuz Sevgimle