Kendinden daha büyük gördüğün en üst yerlere oturttuğunu anladığın his duygu bilinmezlik karmaşası…
Bilinçsizce yaşadıklarının bilinçli hale dönüşmesiyle şekillenen ve yıllarca kaçtığın en arkalara sakladığını sandığın ama her daim oradan seni gözetlediğini bildiğin garip bir arkadaş… Zaman zaman sobeleşseniz de Bir gün mutlaka gerçek anlamda yüzleşme anı gelir. Evrenin kuralı içinden geçmeden çözemezsin der… Eğer bu yoldaysan…
Kaçamazsın sırasıyla gelir çözülecekler listesi önceliğini kendi belirleyerek yaşamın içinde zamanını kendi tayin eder, yolu kendi olan insanların engellerine pompa görevi yaparak vakumlama macerasıdır bir bakıma açmak ve orada oluşturduğu girdabı akıntıya dahil etmek amacıyla seçtiği yoldur aslında. Besleneceği yer burasıdır…
Sanma ki çok kolaydır o yol ve yine sanma ki çok zordur o yol durduğun gördüğün şekillendirdiğin haliyle bekler sadece açılmasını…
En azından kendi yolculuğumda bunu deneyimlediğimi biliyorum ciddi anlamda korkudan bahsediyorum birçok insanın *ne var canım her şey bizim için dediği ve hafife aldığı şey * bir başkasının yarasıdır iltihabıdır ve akmasına izin vermek gerekir…
Usul usul her bir noktasında bir başka kapıyı aralamasına izin verircesine..
Bazen bildiğin öğrendiğin yıllarca uyguladığın her şeyi unutabiliyorsun bazen kendine müdahale edemediğin anların olur çırpınırcasına… Bazen yeri göğü delmek istercesine geçsin gitsin istiyorsun olmuyor içinden geçmeden kendini doğuramayacağını görüyorsun bıraksam mı gitsem mi sorguları içerisinde…
Yaşanmışlıklar yaşamışlıklara aittir demişti en sevdiğim can. Haklı hiç kimse yaşayan kadar bilemez hiç kimse deneyimleyen kadar bilemez… Seçim bizim ya deneyimi daha büyüterek bir sonraki perdede yaşayacaksın ya da en küçük haliyle geleni kabul edip içinden geçeceksin selametle…
Düşman en iyi öğretmendir… Savaşacak kadar güçlü değilsen düşmanı kucaklamak zorundasın… İnanç’ın teslimiyetin olacaktır…