Alışılagelmişin dışında paylaşımlar yapan birinin ortaya attığı bir tezi şiddetle reddediyorsanız bilin ki bunu, o, o anda bir yaranıza dokunduğu için yapıyorsunuzdur yani o söylem aslında egonuzu incitmiştir.
Çünkü ego, kişisel algılama ve anlam yükleme kurgusuyla çalışan bir zihin işlevidir; sağduyu becerinizi felç eder, konuyu çarpıtır, hayata tarafsız ve geniş açıdan bakmanızı engeller.
Gerçeklerle yüzleşmek egonun işine gelmez. Egonuz size öyle oyunlar oynar, öyle dirençler oluşturur ki o anda gözleriniz hiçbir şey görmez, kulaklarınız hiçbir şey duymaz; böyle bir durumda o tezi ortaya atanın ne bilimsel kimliği ne güvenilirliği ne de tarafsızlığı kalır; adamı sıradan biriymiş gibi değerlendirir, karalamaya çalışır, hakaret eder, yaylım ateşine tutarsınız.
Hatta o kişiye öyle öfkelenirsiniz ki o artık eleştiri oklarını yönelttiğiniz bir hedef tahtası haline gelir.
Bazıları burada da frene basmayı bilmez; işi tehdite, tacize kadar götürür.
Bilin ki bu reddediş ve isyan hallerinde, tepkisel zihniniz egonuzla el ele vermiş, bilincinizi adeta dumura uğratmıştır.
Ve bilin ki gözlerinize, kulaklarınıza perdelerin indiği o anlar, gelişiminizin de durduğu anlardır; kendinize yarattığınız cehennemde yanmaya devam eder, hani ruhunu kaybetmiş, bedeni hala can çekişen ancak yaşadığını zanneden zombiler var ya, onlar gibi bir hayat sürdürür gidersiniz…