Çoğumuz hayatı, doğum ve ölüm arasındaki süreç olarak algılarız ancak o bir dönüşüm sürecidir; hayat, bilinmezliklerin bilinir kılınması ilkesine dayalı bir çevrim, farklı deneyimlerin yaşandığı bir oyun alanıdır. Hayatı farklı aktörlerin üstlendiği farklı roller oynar gibi yaşarız.
Bize verilen tüm rolleri bitirince de gideriz…
Aslında biz yüksek titreşimli enerjileriz. Bu titreşimi düşürerek bedenlenen ışık varlıklarız; dünyasal deneyimleri gerçekleştirirken enerjimizi yeniden yükseltip özümüze döneriz.