En çok görülen akut rahatsızlık, grip aslında rahatsızlık değildir, bedenin kendini arındırma eylemidir.
Bu süreçte ilaç alınmamalıdır çünkü ilaçlar bağışıklık sistemini baskılar, devre dışı bırakır; bedenin kendini iyileştirme yeteneğini yok eder hatta bedende kist ve tümörlerin oluşmasına neden olabilir.
Halk arasında yanlış bir kanı vardır; insanlar üşüttükleri için rahatsızlanmaz; bu, bağışıklık sistemleri zayıfladığı için başa gelen bir durumdur.
Çingene çocuklarını bilirsiniz, kışta kıyamette bile başı kabak, ayağı çıplak dolaşır durur, hasta falan da olmazlar; hasta olanlar hep üzerine çok titrenen, her şeyden sakınılan, iyi şartlarda yetişen çocuklardır; bu, konuya iyi bir örnek ve ironik bir durumdur.
Grip gibi rahatsızlıklarda iştah da kesilir; bu da bedenin ‘beni rahat bırak, kendimi arındırayım’ mesajıdır. Bu süreçte, bol su içmek dışında bir şey yapılmamalı, bedene aç kalma izni verilmelidir.
***
İnsan bedeni, rahatsızlanmak ya da erken yaşlanmak için tasarlanmış bir yapı değildir; bunlardan birini yaşıyorsanız, bu, doğa ve var oluş kurallarına uymadığınız; yaşamın doğal akışına direndiğiniz içindir.
İnsanı en çok yoran ve yıpratan kendisidir; değiştireceği ve değiştiremeyeceği durumlar karşısında aynı şekilde davranmasıdır.
Kabullenme, teslim olma, olana izin verme; dirençlerinizi yok edecek üç sihirli eylemdir; sağlıklı ve dinç kalmanın en etkili formülüdür.
Bunları sonucunda huzur ve mutluluk gelir ki ulaşılmak istenen de zaten budur.
Huzur ve mutluluk, bedeninizi koruyan iki güvenlik görevlisidir; onların durduğu kapıdan sizi rahatsız edecek herhangi bir şey giremez.
Sözün özü; huzur ve mutluluk varsa her şey yolundadır.
Sevgiyle kalın…