Günümüzün en büyük iki probleminden biri stres diğeri ise obezite. Obezite; genellikle kontrol edemediğimiz iştah sonucu gereksinimden daha fazla besin alımıyla vücudumuzun normalden daha fazla yağ biriktirmesi olarak karşımıza çıkarken; stres ise başa çıkılması,yok edilmesi gereken bir sorun olarak görülmektedir.Bu durumda strese ve iştah artışına neden olan etmenleri çözümlemediğimiz sürece bu iki problem birbirlerini daha da fazla tetikleyerek fizyolojik ve psikolojik bir hastalık olarak karşımıza çıkabilir.
Stres, bedeni ve zihni harekete geçiren bir enerji kaynağı olsa da kronik olarak strese sürekli maruz kalmak biyolojik dengemizi bozan en önemli etmenler arasında yer almaktadır. Stres anında vücudumuzda farkında olmadığımız tepkiler ortaya çıkar. Majör stres hormonu olan kortizol salınımı artar,adrenalin, kolesterol ve tiroid hormonunda artış, sex hormonlarında azalış gözlenir, terleme artar, sindirim sistemi yavaşlar, kan şekeri yükselir,göz bebekleri genişler, kan kalınlaşır.
Stresin özellikle hormonlar üzerindeki etkisi iştahta farklı etkiler yaratarak kilo artışı ve kilo kaybına neden olmaktadır. Streste kortizol hormonu uzun süreli enerji sağlaması için artar. Kortizol hormonu yağ hücrelerindeki enerjinin kullanılması için salınmasına sebep olur. Yağ hücrelerindeki yağlar yer değiştirir ve daha çok göbek çevresinde ve karaciğerde birikirler. Damar sertliği kalp-damar hastalıkları, protein kaybı ve bağışıklık sisteminin zayıflaması da kortizol artması sonucu olmaktadır.
Streste insülin hormonundaki artış hipoglisemik etkiye sebep vererek kişide şekerli yiyecek tüketimini arttırır. Özellikle uzun süre açlıktan sonra tüketilen yüksek karbonhidratlı yiyecekler karın bölgesinde yağlanmaya daha çok sebep verirler. Aynı zamanda kan şekerinin stresle sürekli yükselmesi ileri dönemlerde diyabet riskini de arttırmaktadır.
Stresin yarattığı hormonal değişim, psikolojik ve fizyolojik etkilerin sonucunda artan iştahla birlikte şekerli ve yağlı besinlerin tüketimi artar, vücut şekli de özellikle ‘elma tip’ olarak değişir. Göbek bölgesindeki yağlanma artar.Bu tür yağlanma ise diyabet, kalp damar hastalıklarına riski arttırmaktadır.
Stres bazı durumlarda tiroid bezinin fazla çalışmasına sebep olarak iştahı uyarır; fakat sonuçta vücutta normalden daha fazla oranda kalori yakılması ile ani kilo kaybı da olabilir.
Stres, iştah artışına bağlı olarak obeziteye neden olabilen bir neden olabildiği gibi,iştah ve kilo artışının da strese neden olan birer etmen olduğu unutulmamalıdır. Strese bağlı olarak yaşanan duygusal boşluklarda kimi zaman yemek yemek bu boşlukları doldurmada haz verici araç olarak kullanılmaktadır. Sonuçta kişinin sevdiği şeyleri tüketmesi anlık zevklere sebep olurken; uzun vadede pişmanlık ve yemeğe bağlı hissedilen vicdan azabı stresi pekiştirerek depresif bir hale neden olabilir.
Şu halde stres ve iştah birbirinin hem nedeni hem sonucu olabilen bir ruh halini barındırabilir. Stres ve iştah yönetimini doğru şekilde kontrol edebilirsek, gelişecek fizyolojik ve psikolojik sorunların da önüne geçilebilir.