Onun aynısı mısın yoksa aynası mısın?
Diğerinin aynısı olmanın hiçbir faydası yoktur. Seni kopyalayıp ona yapıştırdık, fakat aynalama yapılırsa iki tarafında fayda göreceği kesindir.
Birbirinden ayrışamamış birbirinin aynısı insanlar. Bunlar tencere kapak bile değildir.
Düşünün ki bu tencerenin kapağı açılmıyor. Kapak halinden razı tencere kapağından razı
“o yüzden rahatça yuvarlanıp gidemiyorlar.“
Kapak tencereye yapışıktır, aşırı gereksiz düşkündür ve ilişki genelde onun alttan alması sayesinde devam ediyordur.
Köle efendi ilişkisinin sirayet ettiği bu tür diyelim ki köle kendisi olup başını kaldırmaya korkar ve çekinir.
Bu büyük dertle uğraşacak mecali olmadığı için idare etmeye devam eder. O kadar idare eder ki bir zaman sonra artık o yoktur. Kendini kemirir, kaybeder.
Mesela şöyle insanlar görürsünüz biri öldüğü zaman diğeri bir aya kalmaz yanına gider.
Çünkü onsuz nefes bile alamaz. Yaşamak anlamsızdır. Ölen aslında kendisidir. İyi kötü güzel çirkin olsa bile yine de her hali ile onu kabul eder, diğerinin kölesi olur bazen de direk celladına aşık olur insan derler.
Celladına aşık olmuş diye bahsedilen kişilerin arasında aşk yoktur bağımlılık vardır.
Aşkı bağımlılıklara alet ederek kirletmeyiniz. Aşk birbirini dönüştürür, değiştirir ileriye taşır.
Aşktan önceki senle sonraki sen aynı kişi olmaz. Bu yüzden celladına bağımlı olmuş kölelik dersek daha doğru söylemiş oluruz.
Bazıları da der ki ben bilmem eşim bilir. İşte bu kişiler de yoktur onlar için sadece eşleri vardır. Eşleri ne derse kanun gibi o kanuna uyarlar.
Yeter ki uyumlanmış oldukları frekansa zeval gelmesin. Onun dışındaki herkes önemsizdir.
Sürekli Onların Ağızlarının içine bakarlar. Tıpkı bakıma muhtaç olan bir annenin bebeği ile ilgilenmesine benzer bu. Bebeğin gözlerine ağzına davranışlarına bakarak ona hizmet eder.
Bu ilişkide eğer karşılıklı değişen ve gelişen saygı ve sevgi anlayış ve ilgi varsa bu ilişki sağlıklı ilişkidir.
Fakat konular olaylar olumsuzluklar hastalıklar sıkıntılar hep aynı yerinde sayıyor ise bu ilişkinin sağlıksız olduğundan bahsedebiliriz.
Bunlar bazen fosilleşmiş, karı- koca,
Küflenmiş ana-kız,
Kıt zekalı gelişmemiş baba-oğul,
Aynı bölgeyi eşeleyen abla- kardeş ya da hayalsiz kendine layık görmeyen
Yılların eskitemediği ama yenilemediği birbirinin aynısı sözde dostlar olabilir.
Değişim yoksa gelişim de yoktur. İlerleme yoksa adım atılmamıştır. Kendini aşamayan şartların bir adım ötesine gidemeyen her şey yaşlıdır. Ya da çocuk.
Bazen çocuklar hiç büyümez.
Ve insanlar yaşı doğar.
Evet bu da doğanın bir kanunudur.