Eğer birilerinin size yüklediği en kuvvetli duygu “suçluluk duygusuysa” kendinize karşı ihanet, suçlayıcıya itaat ediyorsunuz demektir.
Ve Sabotajcı
istismarcı
Tecavüzcü
İftiracı
haysiyetsiz
psikopat bir Narsistle yaşıyor olabilirsiniz.
Yüzü gözü olmayan bu tür. Aslında gözü olmayan bir tür. Yüzü var ama gözleri yok. Nasıl da çirkin, hoyrat ve şeytansı değil mi?
Kronik mutsuz, her an kusuyor. Ne yaparsanız yapın onu mutlu edecek bir ilaç yok dünyada. Pardon var. Sizin mutsuzluğunuz. Onu mutlu eden tek kan sizin mutsuz olmanız. Düşünün o mutsuz sevmeyi bilmiyor acınası ve hain. Peki ondan ne beklersiniz? Size az önce saydıklarım dışında hiçbir şey veremez.
İnsanın içinde ne varsa onu dışarı çıkarır. Soyut ve somutta olsa bu gerçek aynıdır. Değiştirir planlar. Zaten içeri giren hiçbir şeyde aynı kalmaz. Değişerek çıkar değil mi? Biraz iğrendiğinizi hissediyorum. Bende yazarken iğrendim.
Kendini sevmeyen, mutlu edemeyen, kıskançlıkla beslenen, hain, plancı, düşüncesiz, köle sevici, duyarsız, şeytansı, narsist birinden ne beklersiniz?
Her sülalenin yarısı bunlarla dolu. Düşünün.
Gerçek hayatta bir halt olmayı beceremeyen şeytansı varlık.
Öyleyse Hayal dünyasından yardım alır.
Soytarı beklentisinde olan bir kral gibi eğlendirilmek ister.
Saçmaladığı haddini bilmediği ahlak-terbiye sınırını aştığı halde idare etmemiz gereken iki insan türü vardır.
birincisi; çok yaşlı kimseler
diğeri çocuklar ve bebekler.
Bunun dışında kalan insan müsveddelerine tekmeyi rahatlıkla koyabilirsiniz.
Bir bebeğin bir yaşlının bile ilgisine musallat olur. Nasibine konmak ister. Hırsız. Birinin diğerine olan sevgisine hasetçe göz koyar. Nazarına alır nazar eder. Onunla bereketi unutun. Bir hainin elinden dilinden kendinizi sakının.
Hayaller dünyasındaki bu haine şöyle seslenin; sen bir hayal kırıklığısın.!
Böylece tahtında deprem etkisi yaratın. Onun içindeki şeytanı gördüğünüzü anlasın. Böylece kiminle dans ettiğini de anlamış olur.
Bakın bu şeytansı zeka için endişelenmeyin. O taşı sıkar suyunu çıkarır. İnsanı sıkar iliğini burnundan getirir.
Başının çaresine öyle bir bakar ki siz kölelikten istifa edince o kendini başkalarına acındırır ve yeni kölelerini bulur.
Yürümeyin koşun. Acımayın bırakın. Düşünce alanınızdan da kovun. Hakkında iç sesinizle konuşup düşünmeyin bile. Ona yazık olan her sahne size kazık olarak döner.
Bir efendi kölesinin hayalleri olmasını istemez. Ona çelme takar, düşürür. Tuzak kurar sömürür. Seviyormuş gibi yapar marine eder yer. İzinsiz alır, hayatını gençliğini hayallerini heveslerini malını sağlığını yağmalar.
Narsist bir korsandır. Hayatınızı enerjinizi çalar. Değersiz hissetmenizi ister. Orijinal değildir. İnsan müsveddesidir. Olmaya çalışır. -mış gibi yapar.
Olamayınca krize girer. Sabotaj planlar. Saldırmak, vurmak, kırmak ve korkutmak onun işidir. Bu vahşiden canınızı daha fazla yakmadan kurtulun.
Yani dostum Kalman gereken tek yer iyisiyle kötüsüyle kendi yerindir.
Başkasının gürültüsü altında yaşamak; köleliktir. İhtiyaç duymak çok da güzel bir hal değildir. Çünkü Çoğu zaman muhtaçlık ile karıştırılır.
Kurnazlığı bol, karakteri kıt kimseler kendini bulunmaz Hint kumaşı zannederler.
Kölesiyle uzun zaman geçirmiş olan efendi kölesi isyan ettiği an onu kırbaçlamaya başlar.
Artık sözler kifayetsiz kalmış sıra dayağa gelmiştir. Fakat kuyruğuna basılan köle öyle bir tepki verir ki sahip eşekten düşmüş karpuza döner.
Oracıkta çatlayıverir.
O vakte kadar dünyaya mutsuzluk ve dışkı üretmek için gelmiş olan parazit Narsist birden aslan kesilir. Çevresini parçalamaya başlar.
Narsizm hakkındaki diğer yazılar…
Narsist; patolojik bir katildir