Site icon Yuvaya Yolculuk Dergisi

Güneş Başak’ta “Mutlu yıllar”

Zaman öyle bir zaman oldu ki Bilge Merkür’ün 2 çocuğu oldu. Biri kitaplardan kafasını kaldırmaz iflah olmaz bir bilgi toplayıcısı İkizler iken, diğeri bilgiyi ince ince işleyip onu hayatın tüm evrelerini organize etmek için kullanan, kendi de ince fikri de ince taneli bir Başak oldu.

Başak; Ağustos’un son yarısıyla Eylül’ün ilk yarısını mesken tuttu. Tam da hasat zamanı mevsim güze döner iken konuya el attı. Buğdayı, pamuğu, inciri ve dahi türlü nebatı derleyip topladı. Onları şifasına göre sınıf sınıf ayırıp, her birinden başka bir fayda almak üzere insanların içine, görücüye çıkardı. Bunu yaparken hiçbir detayı unutmadı.

Tertibi, düzeni, hijyeni ihmal etmedi. İşini ihmal edeni ise hiç affetmedi. Bir tek kendini ihmal etti. Kendine de zaman ayırması gerektiğini unuttu. Tam tükenecekken yeniden ayağa kalkıp daha kusursuz bir plan yaparak tekrar işe koyuldu. Çalışmak, üretmek, satmak, iyileştirmek, problem çözmek onun nihai yaşam amacı oldu.

Bununla birlikte çenesinin biraz düşük olması ve hep bir şeyleri eleştirmesi onu kimi zaman çekilmez biri yaptı. Ancak iyi niyeti ve olayları kısa yoldan sonuca ulaştırabilen kusursuz bakış açısı, onun yine en çok aranan kişi olmasına sebep oldu. Velhasıl bir tane Başaktan 1000 tane tane, her biri birbirinden bir tane.

Kimi ekti kimi biçti, kimi topladı kimi sattı, kimi öğretti kimi iyileştirdi. Ve ortaya hizmetçi olmanın değil, hizmet etmenin onurunu ve mutluluğunu insanlığa öğreten bir Başak arketipi çıktı. İyi ki varsınız sevgili Başaklar… Mutlu yıllar…

 

Exit mobile version