Site icon Yuvaya Yolculuk Dergisi

Hala yoldayım

Her şey aslında kendimi geliştirmek, kendime adım atmak, kendimi bilmek, neler yapabilirim ile başladı. Okudukça ve eğitimler almaya çalıştıkça her kapı ‘bana’ çıktı. Kendi varlığımı bilmeye, anlamaya, kabul etmeye hatta öğrenmeye.

Varlığımın anlamını, varlığımın bana getirdiği mesajı sorabilmek ile.

Varlığımın başlangıcını ben neye borçluyum?

Kendi varlığımı kabul edebilir miyim?

Kendi varlığımı kimselere ya da şeylere bağlamadan, sadece ben olduğum için var olduğumun, Yaratıcı’mın bir lütfu olduğumun farkına varabilir miyim?

Kendi varlığımın dostu, sevgilisi, aşkı olabilir miyim?

Varlığım, varlığıma armağan olsun.  Böyle söyleyince andımız gibi oldu demi 🙂 ama hoşuma gidiyor böyle demek.

Bugün ilham perilerimi yakalamayı çok diledim. Bugüne özel bir şeyler yazmak, ilham almak ve ilham olmak adına..

Zaman zaman şöyle bir geriye dönüp bakıyorum insan bazen sorgulamak istiyor; ne yaşıyorum, niye yaşıyorum diye? Bilmiyorum hep sorguluyor muydum bunu!

Herkes gibi çok şey yaşadım yaşıyorum da, pek çok şey gördüm, öğrendim ki hala da öğreniyorum. Öğrenmenin ucu bucağı yok. İnsan kendini öğrenmeye açınca pek çok şey karşısına çıkıveriyor, yeter ki istesin!

İyi-kötü, doğru-yanlış bir sürü deneyim yaşadım diyebilirim. Savrulduğum günler oldu, dimdik ayakta direndiğim günlerde. Geçmişten kendimi sıyıramadığım günler de yaşadım, geleceğin bilinmezliğinde kaybolduğum günlerde. Hepsi iyi-kötü bendi, benim için de. Geldiğim noktayı seviyorum. Daha da ilerlemeye gayret ediyorum. Fark ettiğim ya da etmediğim o kadar çok şey var ki. Bu hayat yolculuğumun bir sınav olduğunun farkındayım. Kendime kazandırdığım bu bakış açısı için minnettarım. Bazen elbette bu farkındalığı unutacak, tökezleyecek şeyler yaşıyorum. Yine de günün sonunda toparlamaya gayret ediyorum. Olsun hepsi benim için demeye özen gösteriyorum.

Olan tam ve mükemmel”. Kim buldu bu cümleyi bilmiyorum ama şahane bir cümle değil mi? Kendi gelişimime katkı olan yaşadığım her olumlu ya da olumsuz olaylara, kişilere, durumlara minnettarım.

Günümü güzelleştiren aileme, sevdiklerime, hatırlayanlarıma minnettarım.

Ben bu dünya aleminde sevgiyle, şefkatle, ilimle, bollukla ve bereketle, zenginlikle tezahür olan bir hayat imgeliyorum. Çünkü biliyorum ki benim Yaratıcı’m benim zannım üzerine. O halde ne zannettiğime, düşüncelerimde neyi büyüttüğüme dikkat etmek benim yegane görevim.

Unuttuk arkadaşlar, bu Dünya alemine niye geldiğimizi, ne sözler verdiğimizi unuttuk. Hatırlamak önceliğimiz olmalı. Nasıl mı hatırlayacağız? İçimizdeki o saf sevgiyle bize fısıldayan sesi bularak hatırlayacağız. O sesi duymak için dışarının gürültüsünü bastırmak; nefsin, bilinçaltının sesini dizginlemek gerekiyor. Bu da fark ederek ve kendini geliştirerek oluyor. Yol çok uzun ve bazılarımız için dolambaçlı. Ben de herkes gibi hala yoldayım…

Sevgilerle.

 

Exit mobile version