Yuvaya Yolculuk Dergisi

Her duyguyu yaşamak güvenlidir

İnsan kendini bilmediği zamanlarda başkalarının gözünden bakarak kendine birçok etiket kolaylıkla koyabiliyor. Ben sinirli biriyim, ben kıskanç biriyim ya da ben duygusal biriyim bu liste böyle uzayıp gidebilir.

Eminim değilsindir. Hiçbirimiz her dakika öfke içinde hareket etmeyiz. Evet ara ara ya da çoğu zaman öfkeli hissedebiliriz. Bu bizi öfkeli biri yapmaz. Lakin bu etiketi kendimize yapıştırarak bilinçaltımıza bu emri verdiğimiz için öfkeli olmak bize güvenli gelir. Öfke alanımızı daha fazla genişletmiş oluruz.

Her duyguyu yaşamak güvenlidir

Her duyguyu yaşamak güvenlidir. Bizlere neyi istediğimizi neyi istemediğimizin alarmını verir. Üzerine eğilmemiz gereken noktalara dikkatimizi vermemiz için bizleri hareket ettirir. Özellikle öfke bizi hareket ettiren bir ateşleyici olarak bile kullanılabilir olduğunu okumuştum. Öfke üzerinden örneklendirdiğim bu durum sizlerin en çok kendinizi maruz bıraktığınız duygular içinde geçerli.

Yaşadığımız hiçbir duygu ”hep” değildir, ara ara veya çoğu zamandır farkındalığını şimdi kendine hatırlatmak neleri değiştirir? ”Yüzde yüz” olmayan hiçbir şey ”hep” değildir. Genellemeleri bırakıp ol’ana ol’duğu parametreyi vermek büyük bir özgürlük sağlar. Bunu fark ettiğimde ben kocaman bir nefes almıştım.

”Ben öfkeli biri değilim ara ara öfkelenebilen biriyim.” Bu etiketten sıyrılmak öfke alanlarımı daralttı daha ferah nefesler almamı sağladı. Ben veya karşımdaki biri bana herhangi bir etiketi yapıştırmadan önce dikkatimi ”Bu yüzde yüz geçerli mi benim için?” diye sorarım. Ve hayır cevabını net alırım. Ve böylelikle kendimi bir etiketten daha savmış olurum. Özellikle gökyüzündeki bulutlar gibi gelip geçen duygularımız yüzünden kendimize bulut zannetmemiz, sonsuz ve baki olan mavi gökyüzü gibi varlığımıza büyük haksızlıkken.

Bulutlar gelip geçer, sen mavi gökyüzü olduğunu hatırla.

 

Yazar

Exit mobile version