Kitap okumak bilgi dağarcığının gelişmesinin yanı sıra düşünme ve düşünceyi, hayal gücünü de tetikler.
Bir cümle insanın hayatını değiştirebilir…
Nasıl mı?
▪️Bazen hissettiğimiz, korktuğumuz, üzüldüğümüz ya da mutlu olmadığımız gibi düşüncelere kapılırız. Bu gibi durumlarda başkalarının da aynı şekilde hissettiğini bilmeliyiz.
▪️Hayat sadece bizim bildiklerimizden ziyade bilmediğimiz şeylerin de olduğunu keşfetmektir mesela.
▪️Çözemediğimiz, içinden çıkamadığımız olayların nasıl çözüldüğünün ya da çözümlendiğinin algısına sahip olurken, iç dünyamızı da keşfedebilmektir.
▪️Bizim gibi düşünmeyen, bakış açıları çok farklı insanların hayata dair neler düşündüğünü bilmek ve daha farklı fikirleri öğrenerek onlara ‘merhaba’ diyebilmektir.
Kitap okumanın hem bedensel hem de zihinsel olarak insana kazandırdığı faydaları saymakla bitmez.
Peki ya diksiyon?
Okumak diksiyonu geliştirir mi?
Sesli kitap okumak, okurken noktalama işaretlerine, vurgu ve tonlamalarına dikkat ederek okumak diksiyonu geliştirme açısından oldukça faydalıdır. Ama tam manası ile diksiyonu geliştir mi derseniz o konu kişiden kişiye göre değişebilir. Fakat kitap okuma hızını, olaylara karşı bakış açısını ve okuduğunu anlama kapasitesini inanılmaz derecede etkiler. Aynı zamanda genel kültürü arttırarak düzgün konuşmaya da yardımcı olur. Altını çizerek belirtmek istiyorum ki tam manası ile yüzde yüzlük sonuç elde etmek olanaksız.
En güzel diksiyon;
Doğru ve güzel yazabilmek, akıcı ve düzgün konuşabilmek ve etkili iletişimde gizlidir.
“Ne okursan ve nerede okursan oku, ister diplomanın üstünde ilkokul yazsın, isterse bitirilmesi en zor üniversitenin adı.
İster birisi taştan çıkarsın ekmeğini, isterse diğerinin adını taşlara yazdırsın yaptığı icadı. Ama unutulmamalıdır ki insanlık; fen bilimleri formüllerini ezbere bilmekte değil, haddini bilmekte gizlidir.
Sonuçta kimin daha cahil olduğunu akıl değil, sergilediği hoşgörü, terbiye ve insanlık belirler.” diyor Uğur Gökbulut
Her şeyden ziyade en büyük diksiyon dildir.
Dili güzel kılan okumak ve okuduğunu anlamaktan geçer. Önce kendini sonra karşındakini…