Şişme kadını bile şişirmek için emek verirsin. Tak fişi bitir işi cinsellik. Alet havaya kalktı diye horoz gibi kadının üstüne çullanıp tepinmek adamlık değildir. Düpedüz tecavüzdür bu.
Anam babam usulü evlilik; Gelenek ve göreneklerin ayıp ve günahla aileyi korumak için sıkı sıkıya birbirine tutunarak birtakım yanlışları da beraberinde getirdikleri, eşlerin birbirine hem şefkat hem de şehvet vermedikleri evlilik türüdür.
Eşler birbirine hiç seni seviyorum dememiştir, sarılmamıştır sevgi sözcüklerini aşk sözcüklerini herkes içine atmıştır. Romantizm ve erotizm ekseni bu evliliğe hiç uğramamıştır.
Eşler birbirine sevgi göstermedikleri için çocukları da görmedikleri şeyi uygulayamadılar.Birbirine şımarır diye sevgisini göstermeyen, çocuklarını büyüklerinin yanında bile severken ayıp olduğunu düşünen bir nesil.
Gayet normal böyle olmaları. Bizleri büyük ihtimalle sarhoşken yaptılar. Çünkü bu evlilik ayık kafayla çekilmez. Ayık kafayla bu heyecan verici olmayan tutkusuz ilişkide sevişilmez.
Çünkü bu evlilik değil anne oğul- baba kız evciliği gibi. Oyun oynamışlar.
Çocuğuna sevgini gösterme şımarır gibi bir evlilik. Üzücü. Ama bence iki tarafta bunu artık alıştığı için onlar için üzücü değil. Biz dış gözler için üzücü.
Çünkü Daha iyisini bilmeyen ve hayal edemeyenler için bulundukları yer korunaklıdır.
Bu evlilik; Kaynananın oğlunu savunduğu, görümcelerin kardeşlerini ilahlaştırdığı, gelinlerin dayak yediği, gelinlerin kaynana tarafından dövüldüğü , kayınpederin bütün vahşiliğini çocuklarının üzerinde denediği otoriter Narsist yapılanmadır, kaynana ölünce gelinlerin kaynananın yerine geçtiği bir evciliktir.
Şimdi onların torunlarına psikologlar bir araya toplanmış eşinize şefkat vermeyin şehvet verin kaynananızın ipinden inin gibi eğitimler veriyor. Fakat önceden anam babam usulü evliliklerde ne şefkat ne de şehvet verilirdi. Erkek arzuladığı zaman kadın sadece bir nesne olarak görevini yerine getirir geri çekilirdi. Şişme kadını bile şişirmek için emek verirsin. Bunlar onu bile yapmamış. O kadar utangaçsınız yani takıp fişi bitirmişler işlerini. En önemlisi fişimizin sağlamlığı, yani priz önemli değil.
Dünyaya onlarca çocuk getirmiş olan dede ve ninelerden karılıp katılan ve birbirini tamamlayan çift sayısı %10’u geçmez. Geriye kalan yüzde doksanlık kesim çoğunlukla tecavüzün çocuklarıdır. Küçük yaşta alınmış kızlar daha gözleri açılmadan kişilikleri oturmadan birey olmadan ergen ve çocuk halleri ile kolay yönetebilsinler diye köle gibi erkeklere verilmiş, erkek istediği zaman tecavüz etmiş, zorla birlikte olmuş kadını cinsel koruma olmaksızın zorla hamile bırakmıştır.
İnsan nesli köpek gibi çoğalmış, yeterince bakım verilmemiş, eğitim verilmemiş, karınları eksik doyurulmuş Beyinleri hiç doyurulmamış çünkü buna zaten vakit olmamış kendi hallerinde en büyük kardeş, küçüklere bakarak hasbelkader büyümüşlerdir.
Tandıra düşenler damdan düşüp ölenler hayvanın ısırdıkları hastalıktan ölenlerin “Allah aldı” diye üzerleri örtülmüştür. Allah aldı çok kolay yani biz dikkat etmedik diye öldüler değil. Nasıl olsa devamı gelecek önemli değil. Size tanıdık geliyor mu hayvan gibi çoğalma modeli.
Demiyorlar ki cehalet aldı aptallık akılsızlık imkansızlık çaresizlik eğitimsizlik aldı bu çocukları demiyorlar.
Burada hiçbir şekilde suçlu aramıyoruz. Geçmişin yaraları hiç yokmuş gibi davranmayı reddediyoruz. O izlerin parçasını taşıyoruz. Zamanında kanamış olan izler gelecek nesilleri takip ediyor. Her ne kadar gelişmiş bir çağda olsak da dünyada hala bu vahşet bu narsistik yapılanma devam ediyor.
Kuş gördüğü yuvayı yapar. Anam babam usulü evlilik ninem ve dedemden geldi. Bizlerde de ana babamızda izler olduğuna göre çocuklarımıza bu döngüyü kıracak şekilde adaletli bilinçli sağduyulu davranarak bir aktarım gerçekleştirmeliyiz. Kırılması gereken zincirleri kırmalı. Artık herkese insanlık hakkını teslim etmeliyiz. İnsanca yaşamak eğitimle adaletle merhamet hoşgörü vicdan ile olur. Kul hakkına girmek gelecek nesilleri borçlandırır. Bugün yediğin hurmaların gelecek nesillerini tırmalayacak.
Kendine layık görmediğin kendine yapılmasını istemediğin hiçbir muameleyi başkasının çocuğuna reva göremezsin. Ancak bu bilince eriştiğimiz de dünyadan güzel anılarla gideriz.
Deliduman