“Hainin biri iki olmaz hainin gözü yaşlıdır.” (Bakın bu sözler 100 küsür yaşındadır ama hissettirdikleri şu anda bile geçerlidir.)
“ Nazar etme ne olur” deme “Sakın söyleme ve gösterme hep senin kalır.” de. Çünkü gösterirsen nazar olacaksın. Çünkü onlarda yok. Çok basit şeyler de dahil nazar olma ihtimali var. Gelin bu hain insan görünümlü varlıklara yakından bakalım.

Dillerinde şu kelimeleri duyarsın; “Sen çok şanslısın ben çok şanssızım o yüzden sen başarılısın” der. Başarılı oluşunu senin zekana kabiliyetine içindeki iyiliğe bağlamıyor şansa bağlıyor. En tehlikeli insan türü. Ve seni en başta nazar edebilecek şeytansı yaratık işte budur. Kendisini de şanssız olarak görür. Çünkü o aslında çok akıllı yetenekli becerikli yaratıcı bir insandır kalbi de çok güzeldir ama şansı olmadığı için işleri yaver gitmiyordur. Senin gibi akılsız beceriksiz zeki olmayan yeteneksiz saygıyı hak etmeyen biri nasıl ondan daha ileride olabilir hayretler içerisinde kalmış ve Tanrı’ya küfrediyordur. Tanrının ona verdiğini beğenmiyor ama bunu bir kılıfta şansızlık kılıf da gizliyor. Tanrı ona uyanması için acı çektiriyor, o bütün suçu bu yolla yine Tanrı’ya atıyor.
Arka planda verdiğin emek kaynak zaman yaşadığın zorluklar ve çektiğin acıları görmek istemez. Çünkü eğer bunları görürse seni takdir etmek tebrik etmek yüceltmek zorunda kalır. Ama senin zekanı hafife almak ama seni bir aptal olduğuna inandırmak değersiz hissettirmek onu şifalandırır. Onun nazarında seni küçümsemek kendi ruhsal sağlığına iyi gelir. Senin ondan daha iyi olduğunu Tanrı’nın sana daha cömert davrandığını kabul etmek ise onu kendi gözünde aşağılık bir varlığa döndürür.
Kim kendine böyle bir şey layık görür ki sadece bir körden başka? Elbette kendine “Ben körüm, kendime körüm , uykudayım, şeytanın tekiyim kıskanç hain bir köpeğim” diyemez. Çünkü kendine ulvi yüce ve becerikli zannetmek herkesten ayrı bir yerde tutmak sayesinde hayatta kalır. Bir yalana inanmak zorundadır. Gerçekler zoruna gider. Gerçeği birazcık birisi ima etmeye başlasa hemen tekme tokat onu hayatından ve olay yerinden gönderir. En güzel davranan en saygılı en kibar en takdir görmesi gereken kişi kendisidir.
“Yatan it gel beni yırt.”
Bırak kendi hayal dünyasında kendi kendine yaptığı gerçeğini hiçbir zaman tadamayacağı sahte mastürbasyonuna devam etsin.
Sen havalı ve zengin imkanları olan ve bolluk içerisinde görünmeye çalışarak değerli hissetmeye gerek duymayacak kadar zaten fazlasıyla zenginsin. Sadece farkına var. Hainin odana girmemek için kendini gizle. Bilmesi gereken bilgilerin onda bire düşür. Düşür ki onun şeytansı kalbi tatmin olamazsın. Zaten hiçbir zaman senin frekansına erişmeyecek bir zekaya imkânlarını kanıtlamak zorunda olmadığını bil. Bu sadece tanrı ile senin aranda kalsa yeterlidir. Böylece daha az bilgi sahibi olanların senin üzerinden gereksiz fikirler üretmesinin önüne geçmiş olursun. Ne gerek var altın cümlen olsun. Çünkü gerçekten gerek yok. Yani neden yatan ite “gel beni yırt” diyorsun. Bunun üzerine uzun uzun otur düşün.
Yüreğin berraklığı en büyük zenginliktir. Kalbin ayna gibi olduğunda gönlünden geçirdiğin bütün dileklerin birbiri ardına gerçek olur. Hakikat sana görünür. Tanrı sana insanlığa insana harcadığın emek kaynak zaman için mucizeler hediyeler gönderir. Şansını ve bahtını gönlüne göre düzenler, Senin Tanrı’yı hissetmeni sağlar. Sen de bilirsin ki attığın her adımda tanrı seni görür. Bundan emin bir insan diğerine bile isteye kötülük yapamaz. En fazla kendini korumaya alır ve uzak durur. Kalbi güzel bir insan kendi ile ilgilenir. Diğerine yardımcı olmak iyi hissetmesini sağlamak ona da iyi hissettirir çünkü bilir ki içinde ne varsa dışına da o sızar. Söylenenlerin arkasını görür. Bu da zaten yeterince büyük bir nimettir. Hem kalp zenginliği hem de akıl zenginliği vardır. Kolay kolay kendi sınırlarının aşılmasına izin vermez. Kendi sınırlarını koruyabilen diğerlerinin sınırlarına da saygı duyan kişidir.
Bu narsist sırtlan Mesela sen iyi bir şey yaparsın yeni bir şey almışsındır “hayırlı olsun güle güle kullan” demez. “Bu güzelmiş ama bunun daha güzeli vardı keşke onu alsaydın hata yapmışsın” der. Yani “senin aklın çalışmamış daha iyisini hayal edememişsin büyük bir hayal kırıklığısın salaksın” diyor sana. Değersizlik duygusu yüklüyor. Takdir etmesi gerekirken “sonunda hayallerine kavuşmuşsun tebrik ederim, keyfini çıkar senin adına çok sevindim bir tanem “ demesi gerekirken hala arka planda seni küçümsüyor.
Onların yanında içine nedensiz bir sıkıntı düşer. Değersiz hissedersin. Sürekli seni eski anılarınla vururlar, şimdiki başarını gölgeler ve eski halinle değerlendirmek üzere yaşadığın başarısız ve kötü günlerini hatırlatmak isterler. Bunu da vay be o günleri atlattın, şu anki konumundan çok mutluyum demek için değil. Eskiyi unutma sakın ola kendini değerli hissetme değersiz hissettiğin zamanları hatırlatırım çünkü seni ve başarını aşırı derecede kıskandım bunu kaldıramıyorum sinir krizi geçirebilirim diyemediği için böyle yaparlar.
Çünkü gerçekten Değerli hisseden biri artık köle olamaz! O kendi kaderinin efendisidir.
Haset ve hain bir insan çok hırslıdır . Ona göre her şey bir yarıştır. İnsanların sana olan ilgisinden tut da becerikli oluşun yeteneğin seni sen yapan birtakım farkların da dahil her şeyi her zaman kıskanır. Seni aşağı çeker ezerler. Kendisine daha fazlası olsa da buna kör olduğu için kıskanır. Bu da böyle kötü bir ruhun kalbinde ve yüreğinde sürekli seni düşünmesine sebep olur. İşte bu hain seni nazar edebilir.
Bu yüzden kendini korumaya almalı ve bu zekalara karşı uyanık olarak hayatındaki mucizevi gelişimleri onlara söylememelisin. Aşkını bereketini gizli tutmalısın. Gidip gezip görmelisin, eğlenmelisin, sevmelisin, sevilmelisin, aşık olmalısın. Canın isterse onda birini paylaşmalısın. On kere gezdiysen canın istiyorsa birini paylaşmalısın. Sen hayattan aldığın zevke hayatını nasıl döndürdüğüne nasıl yönettiğine kendi önüne düşen nasibinle ilgilenmeye devam etmelisin. Aldığın maaş yaptığın yatırımlar, nasıl delice sevildiğin Seviştiğin, aşık olduğun, sağlıklı olduğun yaşına rağmen fit genç ve güzel göründüğün, içindeki mutluluk, öğrenme becerisi tüm bunları basite alma sakın.
Bunların hepsi insanların seni kıskanmalar için birer sebeptir. “Böyle şeyler kıskanılır mı” ?deme. Hem de öyle bir kıskanılır ki, ayrılırsın, eksik kalırsın, fakirleşirsin, hastalanır, tepetaklak olursun, dara düşersin nedeninden haberin bile olmaz.
“Mezarlıklar gözden nazardan ölen insanlarla dolu. İnsanların gözleri sadece sevgi saçmıyor. Şeytana hizmet eden ölümcül bakışlar ancak bilinmezliğin gölgesinde çürürler.”


