Ah bu kültürel öğretilerin kafalara çaktığı o ‘ders’ ve ‘sınav’ kavramları yok mu; hayatlar işte bu yüzden perperişan oluyor.
Ya hu kardeşim biz eğitim hayatımızda derslere girmekten hiç hoşlanmamış, sınav alerjisi olan bir milletiz; daha ne demeye bu kelimeleri kullanıyorsunuz?
Eğitim sistemimiz çarpık; bu yüzden de travmalıyız, bunu bilmiyor musunuz?
Sizin ders/sınav dediğiniz anı yaşarken kullandığınız tercihler ve onların sonuçları…
Görmüyor musunuz, çoğu kişi bu ‘sınavlarda’ çuvallıyor çünkü zihin onları lisede yaşadıklarıyla eşleştiriyor; o zaman da katlanılamayan durumlar ortaya çıkıyor tabii çünkü o travmaları çözülmemiş, bu yüzden, siz böyle söyleyince kendini baskı altında hissediyor, soğuk terler döküyor.
Bunun yerine “anda yaşadığın deneyimler,” deseniz ya, bakın o zaman insanlar nasıl rahatlıyor; o anlara güle oynaya nasıl katılıyor?
Bana bakın, entel dantel spiritüeller; kulağınızı açın da beni iyi dinleyin:
Başlatmayın dersinizden, sınavınızdan; işkembeden böyle laflar sallayıp milletin gözünde daha da sevimsiz olmayın. Bu işe soyunduysanız aklınızı başınıza toplayın, kültürümüze uygun söylemlerde bulunun.
Ha, yapamıyorsanız, beceremiyorsanız, bilinç ve yaratıcılığınız bu konuda güdük kalıyorsa, bu işi bilenlere bırakın; oyalanmak istiyorsanız da kendinize başka işler bulun…