Kadın ve erkek doğası farklıdır; eğer bunları bilirsen sağlıklı ilişkiler yaşarsın.
Örneğin; erkek cinsellik almak için aşkını verir; kadını nesnelleştirir.
Kadın ise aşk almak için cinselliğini verir; erkeği öznelleştirir.
Bir başka örnek; erkek ihaneti affetmez ama unutur.
Kadın ise ihaneti affeder ama unutmaz.
Bu özellikler iyi ya da kötü değildir; böyle değerlendirmek seni bir yere götürmez.
Aslında bu durum iki cinsin aşka ve cinselliğe yüklediği anlamlarla ilintilidir; kadına göre aşk derin duygular içeren bir olgudur, bu yüzden “cinsellik olmasa da fark etmez; aşık olursam yaşarım onu,” der.
Erkek için ise aşkın o kadar derin bir anlamı yoktur; “ne olacak ki o olmadan da bal gibi cinsellik yaşarım,” kafasındadır.
Buradaki bir etken de biyolojik yapılardır. Kadın doğurganlık, erkek performans ve skor peşindedir, bedenler böyle tasarlanmıştır.
Yine biyolojik yapı gereği kadının doğurganlığı sınırlıdır; bu yüzden “bir erkek olsun, yeter ki çocuğumun babası olsun,” içgüdüsü ile yaşar yani onun için nitelik ön plandadır.
Erkek ise tarlayı ‘önüne çıkanı sulama ve tohumlama’ içgüdüsü ile yaşar çünkü bilir ki her yaşta çocuk yapabilir yani onun nicelik ön plandadır.
Erkeğin bu çabası biraz da ileri yaşlarda ‘çaptan düşerim’ endişesinden kaynaklanır.
Ancak kadının cinsel dürtüsü ileri yaşlarda dahi tükenmez hatta daha da artabilir; bu da ironik bir durumdur.
Genç ve dinamik erkeklerle birlikte olan olgun yaşlarda kadınlara bakın ki son zamanlarda sayıları bir hayli arttı, ne dediğimi anlarsın.
O kadar fazla ‘unumu eledim, eleğini astım’ modeli erkek var ki bu niyet ve seçimleri haklı buluyorum hatta onlara “uygundur kardeşim, yapın,” diyorum.
Ancak ben, ileri yaşta sayılabilecek bir erkek olarak, kendi adıma genç kadınları tercih ediyorum; bu da benim seçimim olsun. Her alanda adalet olmalı, öyle değil mi?
Bu arada, tabloya uymayan durumlar da var elbet; örneğin bazı yörelerde ölene kadar doğurganlık özelliğini kaybetmeden yaşayan ya da yaşı çok ileri olmasına rağmen genç bir erkekten daha iyi performans ve skor üreten erkeklerin olduğunu biliyorum. Tabii bu iş biraz da yaşama bakış ve inanç şekline, toplum şartları ve kurallarına bağlı bir durumdur.
Bunları iki cinsin ikili ilişkilere yüklediği anlamlar olarak bil ve kabul et; böylece içindeki fırtınalar durulur, gergin ve huzursuzluklar biter, rahat eder, dingin kalırsın.
Lütfen yazdıklarımı hemcinsimi aklamak, savunmak ya da haklı çıkarmak için yazdığımı zannetme; tamamı sadece hayatını kolaylaştıracak gözden kaçırmış olabileceğin önemli noktalar ve bilimsel gerçekler…
Dilerim bundan böyle hepsini göz önüne alır ve ilişkilere böyle bakarsın; şansın açık olsun…