‘Hakikat Bilgisi‘ kültürel bilgilerden bağımsızdır; çoğu yerde de birbirlerine terstir, çelişirler.
Hakikat Bilgisi, yorumlanacak ya da laf salatasına malzeme olabilecek bir bilgi de değildir. Anlatılacak ya da anlaşılacak bir bilgi hiç değildir; bu nedenle zihne ters düşer hatta onu illet eder.
Bu tür kişiler inanç sistemlerinin bir anda sarsılmasından hoşlanmaz ve kendilerini korumaya alır çünkü yeni bir bilgiye açılmak, onu sindirmek rahatlarını bozacaktır; bu yüzdendir ki yeniye açılmamak için önlerine engeller koyarlar.
Bu engeller çoğunlukla bahane ve mazeretler şeklinde kendini gösterir; siz aydınlatıcı kişi olarak hangisini çürütseniz o daha saçma olanlarını bulacaktır.
Tutuculuğun sözcük anlamı budur; uyanışın önündeki en önemli engel tutuculuktur çünkü uyanmak için esnek olmak gerekir.
Tarihler boyu hep şu görülmüştür ki rüzgarda eğilen başaklar örneği, esnek olanlar yani akışa uyanlar; hayatla denge ve uyum içinde dans edebilenler ayakta kalmıştır, öyle olmaya da devam edecektir.
Ne mutlu hayatı diyalektik ve estetik unsurlarla ele alabilenlere, ne mutlu hakikat bilgisini kolayca özümseyenlere; uyanmaya aday olanlara…