Biz Olmak Beni kısıtlıyor, büyümemi engelliyor, tutsak ediyorsa?
BEN olmaktan çok BİZ olmamız öğretildi! Korkuyla büyütülmüş; tek olunca savunmasız, birlik olunca güvende olacağımıza inandırıldık, yarım olduğumuz düşüncesini öyle benimsemişiz ki hep diğer yarımı arar olmuşuz tamamlanmak için… Fakat diğer yarı’mızı bulmanın, kendimizden, öyle veya böyle ÖZden vazgeçmek olduğunu bir türlü anlamıyoruz, çünkü pembe gözlüklerle bakmamız öğretildi ona…
Karşılıklı yapıyoruz bunu; herkes kendi şartlarını ve sınırlarını çiziyor ve kişiler BİZ olabilmek uğruna bunlara uyması gerekiyor… İşte o zaman BİZ uğruna BEN’den vazgeçiş başlamış oluyor! Her iki taraf da “gönüllü tutsaklığa”, ÖZünden vazgeçişe razı gelmiş oluyor!
Oysa her ikisi de birer ayrı dünya; farklı arzuları, tutkuları, düşünceleri, algıları, düşleri, ilerlemek istedikleri bir yolu var! Fakat diğer yarımıza uyum sağlamak adına bir kısmından vazgeçiyoruz ve olanla mutlu olmaya çalışıyoruz…
Mesela bu düşünceleri söylerken bile eleştirileceğimizi, yanlış düşündüğümüzü ve insani birtakım erdemlerden yoksun olduğumuzu ilk düşünen, bizim gibi düşünmeyen diğer yarımız olacak…
E peki biz öyle düşünüyoruz, ne yapacağız?
Karşı taraf incinmesin diye özümüzden gelene gem mi vuracağız?
Bizi OLduğumuz gibi kabullenemeyenle ne kadar yürüyebiliriz aynı yolda?
Özünü gerçekleştiremeyen Biz olmayı gönülden başarabilir mi?
ÖZ sağlıklı gelişirse yaşamdan haz alır ve haz verir.. ÖZ özgür hissettikçe mutlu olur ve mutluluk verir.. Ben OLmadıkça Biz OLmak çok zor.