Uyanmak bilgi sahibi olmak demek değildir
Uyanmak bilmediğini bilmektir.
Bu gelincik de nasıl güzel açmış değil mi?
Gelincik bilgi veriyor mu?
Hali ile kendiliğinden sevgiyle açıyor.
Ben biliyorum diyen, hiçbir şey bilmediğini idrak edene kadar, zihnin o ilahlığının içinde kendi cehenneminde yandıkça yanıyor, bedeni de yakıyor. O yanmalardan da yeniden doğumu yaşıyoruz. İnsan üniformasını giyen, insanlığı deneyimlemeye gelen Öz’leriz. Hakikat yolculuğu böyle bir şey. Hiçtik dünya alemine gelmeden önce, bir spermin yumurtayı aşılamasından geldik. Bunu idrak ettikçe derinliğimde, var oluşun yaratımına aşık olmamak mümkün mü?
Çiçeğin özünden, bizler de ayrı gayrı değiliz. Ağacın, kuşun, kedinin, köpeğin hiçbir şeyden ayrı değiliz.
İkiliği yapan zihnimiz, ilahlığa götüren. Zihnini olumsuzluklardan tamamen arındırarak, saf bebek zihne geçmek mümkün canlar. Öz’e götüren bir araç, o nefs denilen şey… Nefsi öldürün diyorlar ya, katılmıyorum, nefsi olgunlaştırmak, şefkatli davranmak. O küçük bir çocuk gibi, onu Rabbinin terbiye etmesine izin vermek gerek. Rab öğretici, terbiye edici demektir. Rab, Öz, Ruh, Ben, Hak, senden ayrı gayrı değil, hepsi sende. Sen nasıl diğer benlerinden, özlerinden, hakikat yolunda ayrı olursun ki? Ha varlık aleminde(dünya okulunda evet her şey zıddıyla çıkmıştır. Yani zıtlık kendi içinde barındırmıştır zıtlığını yokluktan varlığa çıkarken. Burada ayrılık gayrılık dünya okulunda vardır. Onu da birlemek, kendimizi bilmek, rabbimizi bilmek ve sonra haddimizi bilmek ne güzeldir. Hiçlikte hissederim ki ayrı, gayrı hiç yok.
Hiçliğini, hakikatini bilmek, marifet ise bu varlık aleminde harmony (uyum) halinde yaşayabilmek, her an şen de olabilmek anda olabilmek marifet. Merkezinde kalabilmek. Merkez kalptir. Kalbin uyanışı senin dünyaya, etrafına, dine, her şeye bakış açının değişimi demektir. Şefkate, merhamete ahlaklılığa açılan kapı demektir. Anahtar da sensin, kilit de. Kalpten sonra yükselişin hep yukarılara olur.
Bir gelincik bana neler çağrıştırdı.
Çekim de bana aittir.