Site icon Yuvaya Yolculuk Dergisi

Zengince ile fakirce

Zenginin ruhu giyinir fakirin bedeni giyinir. Zenginin ruhu özgün otantik vahşi kaybedecek bir şeyi olmayan insan enerjisinde hayatını sürdürür. Fakirin ruhu daha oraya erişemediği için ne kadar çok parası olsa da hâlâ fakir görünür.

Kelimeleri ile kendini ele verir. O yüzden zengince bilirse aralarında zengin gibi görünür. Bilmezse de önemli değil bir gün nasılsa parasıyla seve seve Öğrenir.

Zengince ile fakirce çirkinlik ile güzelliğe benzer. Bir gün çirkinlik ve güzellik birlikte göle girmişler. Çirkinlik gölden çıkıp güzelliğin elbiselerini giymiş. Çirkinliğin elbiseleri de güzelliğe kalmış. Bu durumda dış görünüşe aldananlar içe aldırmaz oldular ya da içe aldıranlar dışarıya aldırmaz oldular ikisini bir araya getirmek dünyanın meselesi haline geldi.

Zenginlik fakirliğin elbiselerini giydi. Yine de zengin göründü. Ama fakirlik zenginliğin elbiselerini giyse de üzerinde eğreti durdu. Çünkü onların dilini bilmiyordu.

Unutma senin kim olduğunu kim olacağını bulunduğun yer belirlemez arzu ve hayallerin belirler.

İnsanın içinin çirkinliği genelde dışına yansır. Ama dışının çirkinliğini içine yansıtamazsın. Bu bir fakirlik gibi görünen zenginliktir. Güzellik bir varlıktır.

Zengince ve Fakirce’nin tadına bolca bakmış olanlar bu iki dilin farkını bilirler. Mesela Zengince aslında fakircedir. Ama zengin olan her şey gibi fakir görünerek kendini moda yapabilir.

Mesela sen gidersin gerçekten kardeşlerinden kalan yamalı yırtık bir pantolon giyersin sana acıyarak bakarlar ama zengin gider moda diye bir sürü para vererek yırtık bir pantolon alır ve rahatlıkla giyinir. Hatta gerçekte palyaçoya benzer ama sen onun ne kadar şık olduğunu düşünürsün çünkü o zengin.

Mesela dilimizi Türkçemizi ayaklar altına alır zenginler. Farklı bir dil gibi lanse ederler kendi içlerinde alaycı bir muhabbetleri vardır. Aslında fakir olan onlardır cahil olan da onlardır ama paraları var diye sen hala kendini fakir ve cahil zannetmeye devam edersin. Dili katlederler hatta neredeyse kendi aralarında bazı kelimeler kelime oyunları adı altında bir takım saçma gruplar kurarlar.

Mesela çocuklar birbirlerine seslenirken dkfngkfnflfn böyle bir şey yaptıklarında ya da lollll dediklerinde saçmalama falan diyorlarmış. Ne kadar kültürlü çocuklar değil mi? Ne kadar zengin. Mesela şimdi günaydına “güno” diyorlar poğ yiyenler. Komik de değil üstelik. Amaç ne? Fakir beynini örtmek olabilir.

Ve Zengin mahallelerini gerçekten kültürlü zannedersin. Kibar kültürlü eğitimli ahlaklı temiz ve dürüst insanlar oturuyor diye düşünürsün. Halbuki onlar gidip köhne fakir mahallelerinden birtakım maddeleri alıp kullanan kişilerin ta kendileridir.

Bunların çoğunda eğitim ailede başlamaz özel okula para verirler orada başlar Paraları çok oldukları için çocuklarına ayıracak vakitleri yoktur. Anne ayrı baba ayrı bir alemdedir. Çocuğun cebinde de ek kartı vardır. Sanki evde köpek yetiştiriyorlar. Birlikte yemek yemeyeceksen niye çocuk yapıyorsun? “Yemeğini söyle gelsin” derler genelde. Hatta kendileri de eve gelince siparişlerini oluştururlar. Bu da çok zengin görünen aslında fakir ve bakterili bir etkinliktir. Her zaman dışarıda yemek yorar ev yemeği zengindir dışarıda yedigin yemek fakirdir. Ama zengin gibi görünür. Anne eli değmemiştir temiz değildir sağlıklı yağlarla ve etle yapılmamıştır. Git dışarıdan anne yemeği satın al. Bak bakalım ne kadar ödeyeceksin. Sonra git annenin elini ayağını öp. O yemek için günde 4 saat vakit ayırıyor. Bunu da tıpkı diğer birçok şey gibi kaybedince anlayacaksın.

Para ile imanın kimde olduğu bilinmez.

Fakir kafalar zengin taklidi yapar zengin kafalar zaten zengindir hiçbir şeyle yarışmaz. Kendini bulunduğu konum ile tanımlamaz. Oturduğu ev bindiği araba aydınlanmış farkındalık sahibi kişiyi tanımlamaz. O Dokunduğu kalp kadar var olduğunu bilir. O fakirliği de görmüştür şimdi zenginliği hayatını kolaylaştırmak için bir araç olarak görür. Hatta bu zenginliği paylaşır. Fakir zamanında onun halinden anlamayan kişiler gibi davranmayı reddeder. El verir önayak olur. Paylaşır bölüşür. Gerçek insan olma erdemine erişir.

Deliduman

Biz doğuştan psikologlar psikiyatristler yazarlar şairler filozoflar doktorlar cerrahlar birbirimizden fikir yürütürüz. Bu fikirleri benden yürütüp videolarını da paylaşacak olan insanları ilerleyen aylarda göreceğiz.

 

Yazar

Exit mobile version