Site icon Yuvaya Yolculuk Dergisi

Aynı şarkının farklı hisleri

Hepimiz aynı şarkıyı dinlerken, farklı hissiyat, farklı lezzet alırız…

Nedenine gelince her bir Can’ın farklı yaşanmışlıkları ve hissiyatları…

Önemli olan ise; kendin sandığın seni bırakarak; kendi okyanusunda var olmak…

Bütünün şarkısında hepimiz farklı bir nota olsak da; titreşimlerimiz farklı, algılarımız farklı, anlayışlarımız farklılığı Biz’den var olan Bir’iz…

Tüm farklılıklar; Bütün’ü oluşturmuyor muydu?

Tüm farklılıklara etiketsiz, yargısız (ki onlar senin vechelerin) yorumsuz izlediğinde şarkı da müzikte, seste tek…

Sessiz, sözsüz, yargısız, yorumsuz…

Zamansız…

Zansız, sansız, tanımsız…

(Zannettiklerinsiz, Sandıklarınsız, Tanımladıklarınsız.)

Şarkı farklı notalardan çıksa da; ses söyleyenin sesi ile gelmez mi?

Orkestradan önce; söyleyenin sesini duymaz mıyızzz?

Orkestrayla birlikte; Orkestradan bağımsız…

Her bir ses olması gerektiği gibi; ne bir eksik ne bir fazla. Tıpkı çiçek, gökyüzü, bulut, güneş v.s. gibi… Olması gerektiği haliyle, kendi var O’luşunu sergiliyor…

Belki de aynı şarkının farklı hissiyatlarıyla, tek ses…

Sen ve karşı yoksa sorun da yoktur… Tabii ki bütüncül, kalbi akıl ile… Her realiteye saygı, sevgi…

Kimseyi ayırmadan herkese eşit ve adaletli olmak; aynı mesafede durmak…

Doğru, özgün, saygın ve net…

Bağımsız, sade ve net…

Sonsuz sevgi ile…

Exit mobile version