Site icon Yuvaya Yolculuk Dergisi

Acı

Acı… İşte insanı tanımlayan en doğru kelime…
 
Bütün insanlık olmasa bile hepimizin etrafında toplanan kişilerin tamamına yakını ACI ile besleniyor. Kendisini acındırarak prim yapmaya çalışıyor, ilgi çekmeye çalışıyor ve kendisini bu şekilde var edebildiğini düşünüyor. Henüz bir bebekken ağladığında ilgi çektiği anların tamamını ömrü boyunca sürdürüyor. Yani tuvaleti geldiğinde ağladığında altını değiştirileceğini bilen bebek gibi yaşadığı sorunları ağlayarak aksettirdiğinde de çözüleceğini birilerinin gelip altını değiştireceğini düşünüyor.
Herkes büyüdüğünü düşünüyor oysa içlerindeki çocukla beraber acısıyla, içsel gözyaşlarıyla, sürekli aradığı anne ve baba şefkatiyle yaşamın içinde yol almaya devam ediyor. Acısını ağlayarak anlatıyor, sırtını sıvazlatıyor içindeki çocuğa biraz ilgi göstertiyor ve gidiyor.
 
Acı çekmek, acılara tutunmak, acıyla yoğrulmak, acıyla yol almaya çalışmak ve acıyla yaşamak insanın kendi yaşamındaki en aciz davranışıdır. Acı da diğer duygular gibi bir duygu ve acının da kaynağı anlamlar ile şekilleniyor. Bırakın artık insanların size acıyarak bakmasından beslenmeyi, acıyla yaşamınızı şekillendirmeyi, acınızı başkalarına anlatarak onlara yük olmayı ve sessizce acınızı sevin.
 
Evet, acınızı sevin ve ona ilgi gösterin.. Onun içinizde çoğalmasına izin vermeyin, onu güçlü kılmayın, onu teselli edecek omuzlar (anneler ve babalar) aramayın, onu yalnız bırakın ve siz kendi gerçekliğinizi yeniden modelleyin. Nasıl mı? Acının geçici bir duygu olduğunu bilerek, içinizi acıtan şeyin tekrar geri gelmeyeceğini bilerek, hayata yeniden başlamak için çok fazla seçeneğiniz olduğunu görerek ve hepsinden daha önemlisi, kendinizi gerçekten ama gerçekten sevip ilgilenerek, acınızı ortadan kaldırabilirsiniz.
 
Sevgi ve ışıkla kalın…
 
Exit mobile version