Ne kadar aşabilirse insan kendini, o denli yüceltir benliğini
Ne kadar kaçarsa kendinden, o denli sığdır görüşü benliğine
Aynada, benliğin görünmez binbir yüzü
Arar durur insan, kaybettiği öz değerlerini
Ne vakit sorgularsa insan, hakikatini
Tanır benliğiyle, kendi kendini
İşte budur öz farkındalığın temeli
İnsan, önce kendine samimiyeti yeğlemeli
Kendin hakkında tüm fikirlerin her neyse, benliğini yansıtır diğerlerine. Hangi rolleri üstlendin, nelerdir hedeflerin, nedir yaşam felsefen, hangi değerlere sahipsin ve deneyimlerinden neler öğrendin. Her biri benliğinin yapı taşlarıdır ve kendini tanımana vesile olur. Kendine dair farkındalığın ne düzeydeyse, yaşamla olan ilişkinin temelini oluşturur. Ve ardından, seni seninle buluşturur.
Benlik ruhunun gölgesidir çoğu zaman. Benliğinde yansımanı görürsün. Kendini tanıma yolculuğunda önce benliğinin örtülerini kaldırmalısın. Bilmelisin ki; özünde taşıdığın hakikatine, benliğinin örtülerini yırtıp atmadan kavuşamazsın. Tanıdıkça benlik maskelerini, saklı kalan tüm yönlerini bilir ve kendine varırsın. Önce kendine varmalısın ki, senden gayrısına samimiyetle dokunasın.
Günümüzde kendi benliğine yabancılaşma sorunu yaşar kimi insan. Kendi gerçekliğiyle, toplumda görünen benliği arasında sıkışıp kalma sorunu içerisindedir. Toplumdan kopma, ayrı düşme, yabancılaşma ve yalnızlaşma sorunu yaşar belki de. Ruhun yaşamda var olma mücadelesidir aslında, yaşadığı kimi zaman. Öz benliğini arama çabasındadır belki de… Bu arayış, kalabalıklar içinde kaybettiği görünmez benliğinedir aslında.
İnsan, öz deneyimleriyle inşa eder benlik duvarını. Ardından, sorguladığı benlik algısıyla kendini tanıma yolcuğuna çıkar arzuladıysa. Benliğinin görünmez yüzüyle karşılaştığında başlar asıl farkındalığı. O vakit izin vermez, kalabalıkların benliğini yutmasına. İşte o zaman başlar, kendiyle olan yolculuğu. Önce kendini tanımaktır, kendini bilmenin yolu. Kendini bilen insan, muhakkak ki kendinin efendisidir. Hür düşünür, hür yaşar ve özgündür varoluşuyla. Böylece kendini samimiyetle ortaya koyar.
Kendi benliğine yabancılaşmamış insan, kendiyle ve yaşamla her koşulda uyumludur. Yolunu iradesiyle seçer ve özgünlüğünü koruyarak yürür yolunda. Her insan kendi hikâyesini yaşar esasında. Benlikler sevgiyle bir araya gelir ve bütünleşir. İşte bu gerçek “biz” olma bilincidir. Ruhen özgür olabilmek, kendiyle barışık olabilmek, koşulsuz sevgiyi verebilmek ve alabilmektedir dengenin koşulu. Kendi özgünlüğümüzü koruyarak ”biz” olma bilinciyle yaşamaktır mutluluğun yolu. Ruhsal benliğin ise tek hazinendir elinde.
Kalabalıklarda öz benliğinizi yitirmeden, egoist benliklerin tuzağına düşmeden, özgün ve iradenizle, sevgiyle dolu olsun yaşam yolculuğunuz. Tanışın birçok benliğin görünmez yüzleriyle. Kaybolmadan yolunuzda, hür adımlarla yürüyün sonra.