Simon Magus, Gnostisizm ilkelerini kurmakta öncü olmuş bir filozof ve gizemcidir. Madde ve diğer boyutlar içindeki Evrensel Aeonlar’ın tüm döngü ve yaşama dair unsurların tek bir Kök olan, görünmeyen, kavranamayan sessizliğin gücünden geldiğini söyler.
Başı-sonu olmayan iki filiz de bu kökten çıkar diye ekler. Bu filizlerin biri, Evrensel Akıl’dır, erildir. Diğeri, Üretici Yüce Düşünce’dir, dişildir. Bunların birleşmesi ile başlangıcı ve sonu bulunmayan uzamlar içinde yer alan bir orta planın denge alanında, ruhani ve maddesel Aeonlar bir arada oluşurlar.
Bunlar, yüksek düzenin göksel gücüne aittir. Gnostik gizemcilikte, ruh ve madde arasındaki zıtlığa rağmen kurulan bağlantının açıklaması ise; Sonsuz Bir’den südur etmeye dayanır.
Sonraları, Gnostik öğretmen Basilides, İskenderiye’de hermetizmi, okültizmi, öğretirken, ‘’Abraxas’’ formülünü öne sürmüştür.
Abraxas, insan bedenli, horoz başlı, her iki bacağının ucu yılanla sonlanan karma bir imge halinde sembolize edilir.
Bu, Mutlak Varlık anlamında Tanrının formu olan İnsan Bedeni ile başlar.
Horoz başı, uyanıklık ve öngörünün timsali olur.
Ayakların yılanla bitişi; iç duyular ve hızlı kavrayışı betimler.
Kollar ise Akıl ve Kelam ile başlayan yaratılışı tamamlayan iki unsur olan Bilgelik ve Güç’ü sembolize etmektedir.
Abraxas formu; Sophia adlı bilgelik kalkanını ve Dynamis adlı güç kırbacını tutmaktadır. Arabasını çeken 4 At, 4 unsurdur.
Wallis Budge, Abraxas’ ın, Adam Kadmon diğer deyişle, Tanrı’nın kendi suretinde ilksel adam olduğunu düşünüyordu. Böylece, insan vücudunun, Tanrıya atanmış olağan formdan, Allah’ın onu kendi suretinde yarattığından yola çıkmaktaydı.
Gnostiklerin mistik ve son derece gizemli Abraxas ismi, Grekçe ΑΒΡΑΞΑΣ halinde yazılır. Kelimenin Yunan alfabesi ile yazılı harf değerlerinin toplamı 365 rakamını verir.
Sayı, yılın günlerini vermekle birlikte, 365 Aeon’un ya da, ‘’Günlerin Ruhları’’nın toplam birleşiminin ifadesi olur. Yılı oluşturan çemberde 360 derece ve her beşte birinde açığa çıkan varlık sayısı 72’dir ki, kutsal sayılardandır.
Evrenin gücü 365 Aeon’a bölünür. Bunlara, 365 Ruhani Devir de diyebiliriz. Toplamında; Yüce Ezeli Güç ve tecellisini anlatan isim Abraxas oluşturulmuştur.
Kelime, tılsım bazında, güç yoğunlaştırma amacı ile objelere yazılabilir. Sık sık, Abraxas taşları olarak adlandırılan bazı taşlara oyulmuş halde bulunmuştur. Bunlar muska veya takı olarak kullanılmıştır.
Orta Çağ Demonlojistlerinin bazılarının, Abraxas adlı bir Demonu, horoz başlı, yılan bacaklı ve elinde kırbaç taşıyan güçlü bir kral olarak betimledikleri bilinir.
Gnostik kozmolojiye göre, kelimenin yedi harfinin, yedi gökcismi olan, Güneş, Ay, Merkür, Venüs, Mars, Jüpiter ve Satürn’ü içerdiği düşünülür.
Aleister Crowley, 1913 yılında The Gnostic Mass- Liber 15’i yazmış ve kapsamında, ritüelin bir parçası olarak çağırılan Abraxas İnvokasyonu üzerinde çalışmıştı.
Carl Jung ise, 1916 yılında kısa bir Gnostik risale yazmıştı. Bu risale, o, yarı trans halinde iken ve otomatik biçimde yazıldı, İsmi, ‘’Ölülere 7 Vaaz- Septem Sermones ad Mortuos’tur. İngilizce adı Seven Sermons to the Dead olan risale’nin, özellikle Sermon III kısmında, Abraxas; tek bir varlık içine tüm zıtlıkları birleştiren özelliğe bürünür.
Burada Jung, özetle şunları söyler:
Bilmek zor ilahiliğini Abraxas’ın.
Abraxas yaşam gücü, iyi ve kötünün başlatıcısı,
Hayatın tüm kuvveti, ışık kaynağı.
Abraxas gücü iki yönlüdür; yaşam ve ölüm.
Aynı zamanda hem kutsal, hem lanetli kelimeler ile konuşur.
Gerçek ve yalan, iyi ve kötü, ışık ve karanlık,
Görkemli.
Ondan önce hiçbir soru ve hiçbir cevap yoktur.
Mitolojik astronomiye göre, kelime; axas: eksen ve abir: boğa kelimelerinin birleşimi ile türemiş, Dünya’nın manyetik kutuplarının yer değiştirmesi olgusu nedeni ile, Boğa takımyıldızı’nın, Basilides’in yaşadığı zamanlarda bilindiği gibi, bir zamanlar Kuzey Kutbu üzerinde yer aldığı savı da öne sürülmüştür.