Peter Jackson imzalı Hobbit üçlemesinin son filmi olan Beş Ordunun Savaşı vizyona girdi. Muhteşem seri Yüzüklerin Efendisi’nin öncesini Hobbit Bilbo Baggins ile cücelerin etrafında dönen maceralarla anlatan bu filmle birlikte seriye nokta konulmuş oldu.
Serinin ilk filmi “Hobbit: Beklenmedik Yolculuk”ta cüce prens Thorin Meşekalkan, Ejderha Smaug tarafından istila edilen Erebor’un kayıp yurdunu bulmak ve geri almak için on iki cüce savaşçısının yanı sıra Gri Gandalf ve Bilbo ile birlikte türlü tehlikelerin olduğu yollara düşmüştü. İkinci film olan “Smaug’un Çorak Toprakları”nda ise kahramanlarımız Yalnız Dağ’a ulaşmışlar ve Ejderha Smaug ile karşı karşıya gelmişlerdi. Serinin bu son filmi ise bu dağa ve içinde yatan servete kimlerin sahip olacağına dair beş ordunun savaşını ele alıyor.
Yazımızda bol bol ipucu bulunacağı için Hobbit hayranlarının okumadan önce filmi izlemelerini tavsiye ederim.
Ejderha Smaug, Göl Kasabası’na yaptığı saldırıda her bir yanı yakıp, yıkarken Balıkçı Bard tarafından kara okla vurularak, öldürülür. Böylece içinde sayılamayacak kadar çok altın olan dağa hakim olma mücadelesi başlar…
Tolkien’in “The Hobbit” eserinde geçen Erebor’un hazinesini ele geçirmek için mücadele eden beş ordu; Elfler, Cüceler, İnsanlar, Orklar ve Goblinler’dir.
Artık savaş kaçınılmazdır ve karanlık yine gücünü toplamıştır. Ork orduları dağa doğru ilerlemektedirler. Ancak onlardan önce savaşın eşiğine gelen Cüceler ile Elfler olacaktır. Orta dünyanın amansız kötülüğü içerisinde acımasız bir savaş olacaktır. Hem serinin son filmi olması, hem de filmin adında da özellikle geçmesi nedeniyle ana unsur, savaştır.
Peter Jackson’un eleştirilebilecek en olumsuz yanı, dolu dolu iki film çıkartılabilecek bir hikayeyi üç filme yayması olmuş. Hobbit üçlemesinin Yüzüklerin Efendisi kadar zengin bir içeriğe ve karaktere sahip olduğunu söylemek zor…
Elf ordusunun ihtişamı gayet güzel yansıtılmış. Cüceler ise her zamanki gibi cesur ve cengaverler… Pek tabii aşk da var. Hangi çağda olursak olalım, hangi canlılarla yaşarsak yaşayalım, aşk var… Cüce Kili ile Elf Tauriel’in aşkı, savaş sahnelerinin ortasında insanın kalbini sızlatıyor.
Kimisi filmi çok aksiyon dolu bulacak, kimisi sonundaki duygusallığın çok uzatıldığını düşünecektir. Ama fantastik film ve özellikle Orta Dünya hayranları her zaman olduğu gibi bu Peter Jackson filminden de eli boş çıkmayacaklardır…
Yazarın önceki Hobbit eleştirileri için:
Beklenmedik Yolculuk : http://fuatsagiroglu.com/?p=1359
Smaug’un Çorak Toprakları : http://fuatsagiroglu.com/?p=2060